Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

yapının

См. также в других словарях:

  • çatı — is. 1) Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı. Ö. Seyfettin 2) Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü 3) Yapının tavanı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • onarım — is. 1) Onarma işi, tamirat, tamir Onarımı yeni bitmiş yapının önünde hayvanın dizginlerini tıpkı tıpkısına bir erkek gibi çekti. O. Kemal 2) Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapma, ilk durumuna getirme, restore… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iskan ruhsatı — Bir binada oturulabilmesi için, yapının tamamlanmasından sonra ve İmar Kanunu na göre, o yapının kullanılabileceğine ilişkin olarak verilen belge …   Hukuk Sözlüğü

  • Pervâne — The Pervâne Mu‘in al Din Suleyman was for a time (especially between 1261 1277) a key player in Anatolian politics involving the Seljuk Sultanate of Rûm, the Mongol Ilkhanate and the Mamluks under Baybars. Mu‘in al Din Suleyman was the son of… …   Wikipedia

  • açılış — is. 1) Açılma işi veya biçimi 2) Yeni bir yapının, yerin veya kuruluşun çalışmaya başlaması, küşat Birleşik Sözler açılış konuşması açılış töreni …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt kat — is. Bir yapının veya aracın katlarından altta bulunan bölümü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ana duvar — is. Bir yapının, dört bir yanını çevreleyen kalın dış duvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ana kapı — is., mim. Bir yapının süslü, büyük ön kapısı, portal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arkaizm — is., Fr. archaïsme Kullanıldığı çağdan daha eski bir çağa ait biçimin, yapının özelliği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • asansör — is., Fr. ascenseur İnsanları, yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işleyen araç Birleşik Sözler asansör boşluğu servis asansörü yük asansörü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • avlu — is., Rum. Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II) O dar, o şekilsiz avluya bir masa, iki sandalye koydu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»