-
1 yan
1. subst und adj Seite f; MIL Flanke f; Profil n; MATH Glied n (einer Gleichung); Seiten- (Tür); Neben- (Ausgang, Satz); sekundär (z.B. Ziel);öte yandan andererseits;yan bakış scheele(r) Blick;yan bakmak scheel blicken; etwas im Schilde führen;-de yan basmak sich täuschen in D;yan çizmek sich drücken vor D;yan etki MED Nebenwirkung f;yan iş Nebenbeschäftigung f;yan gelir Nebenverdienst m;yan gelmek schwelgen, in Freuden leben;yan gözle mit scheelem Blick;yan hakemi SPORT Linienrichter m;yan ödeme Zulage f (zum Gehalt);yan sanayi Zulieferindustrie f;yan sokak Seitenstraße f;yan yan von der Seite, schief, scheel;yan yana nebeneinander;yan yatmak sich krümmen, sich neigen, sich zur Seite neigen;-in yanı sıra (zusammen) mit D; neben D; parallel zu2. postpos -den yana wegen G; für A;benden yana meinetwegen;… bir yana abgesehen von D;bu yana hierher, auf diese Seite;-den bu yana von … bis jetzt;-den yana çıkmak zu jemandem halten;-den yana olmak für jemanden sein; sich einsetzen für;yanımdan git! geh weg von mir!;-in yanında olmak (dabei) haben: saatiniz yanınızda mı? haben Sie Ihre Uhr bei sich?;yanına bırakmamak (oder komamak) nicht ungestraft lassen;bunu yanına koymam das werde ich ihm nie vergessen;yanına kalmak straflos ausgehen2. Ortssubstantiv -in yanına neben A; zu A; an A heran;yanında neben D; bei D;yanından von D weg; von D her; weg von D;(onun) yanına oturduk wir setzten uns neben ihn
См. также в других словарях:
yan yatmak — 1) yana doğru çok eğilmek 2) sağa veya sola doğru eğilerek devrilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yan gelip oturmak (veya yatmak) — hiçbir işle ilgilenmeyerek keyfince yaşamak El âlem kaloriferli konaklarda yan gelip otururken sen işte böyle tir tir titrersin. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
IDTICA' — Yan yatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İCLİNBAB — Yan yatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAC' (DUCU') — Yan tarafını yere koyup yatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kıvrılmak — nsz 1) Eğrilip bükülmek 2) Kıvrık bir duruma gelmek 3) Yuvarlak bir biçim almak 4) Dar bir yere büzülerek yatmak Bulunduğum yerde kıvrılıp yatmanın bir kolayını arıyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 5) Dönmek, sapmak Ben onu görmemişçesine, gözlerimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatışmak — nsz 1) Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı. R. H. Karay 2) Coşku, sinir, korku vb.nin etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı? S. M. Alus 3) Ayaklanma … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük