-
1 yalamak
-
2 yalamak
yalamak v/t lecken; auslecken (Teller); auflecken (z.B. Honig); Kugel streifen A; pfeifen, sausen; MAR Deck bespülen;yalayıp yutmak Essen hinunterschlingen; fig (hinunter)schlucken, sich (D) etwas gefallen lassen -
3 yalamak
лиза́ть* * *-i1) лиза́ть, обли́зывать, сли́зыватьkedi tabuğı yaladı — ко́шка облиза́ла ми́ску
2) ока́тывать ( о волнах)3) заде́ть, слегка́ косну́ться чего, чи́ркнуть чем-л. (по поверхности чего-л.)••- yalayıp yutmak -
4 yalamak
ялау -
5 yalamak
v. lick, give a lick* * *lick -
6 yalamak
alastin--------alistin -
7 yalamak
lizać -
8 yalamak
В1) лиза́ть, сли́зывать, обли́зывать2) омыва́ть; ока́тывать (о волнах)kasabayı yalayıp geçen Büyükçay — река́ Бюйюкча́й, огиба́ющая городо́к
3) задева́ть, цара́пать; чи́ркатьkurşunlar tepeyi yalıyordu — пу́ли чи́ркали по холму́
-
9 yalamak
ебзэин, бзэен, бзэин -
10 yalamak
لحسلطعلعق -
11 yalamak
1. لحس [لَحِسَ]Anlamı: bir şeye dilini sürüp geçirmek2. لطع [لَطَعَ]Anlamı: bir şeye dilini sürüp geçirmek3. لعق [لَعِقَ]Anlamı: bir şeye dilini sürüp geçirmek -
12 yalamak
"to lick; to graze" -
13 yalamak
"/ı/ 1. to lick; to lick (something) up; to lap (something) up. 2. to skim over, pass just above the surface of. " -
14 yalamak
yalamaq -
15 yalamak
lízat; olizovat; vylízat -
16 avucunu yalamak
оста́ться с но́сом -
17 çanak yalamak
уго́дничать; подхали́мничать -
18 götünü yalamak
лебези́ть, подли́зываться -
19 parmak yalamak
поживи́ться чем, нагре́ть ру́ки на чём -
20 tükürdüğünü yalamak
цено́ю униже́ния отказа́ться от своего́ сло́ва
См. также в других словарях:
yalamak — i 1) Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek 2) Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını, teker teker yalıyor. A. İlhan 3) mec. Sıyırarak, dokunarak geçmek Bir güneş parçası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalamak — töhmetlennek III, 89 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yalamak — çocuk oyunlarında yapılan bir yanlışı geri alarak düzeltmek … Beypazari ağzindan sözcükler
mürekkep yalamak — öğrenim görmek Herhâlde aile terbiyemin, görgümün ve az buçuk mürekkep yalamış olmamın da bu Tanrı vergisini beslemekte tesiri olacaktır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tükürdüğünü yalamak — tkz. verdiği sözden benliğini küçülterek geri dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çanak yalamak — dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
avucunu yalamak — alay umduğunu ele geçirememek Sen avucunu yalarsın! Beni daha fazla rahatsız etme, tamam mı? E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
LA'K — Yalamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yalgamak — yalamak. I, 253; II I, 306, 307bkz: yalwamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yalwamak — yalamak, III, 307bkz: yalgamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
LAT' — Yalamak. * Ayağıyla bir kimsenin belinden aşağısına vurmak LAT (LUTÛ ) Yapışmak. * Ulaşmak, varmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük