-
1 yaxınlaşmaq
yaklaşmak -
2 herankommen
yaklaşmak -
3 herantreten
yaklaşmak -
4 zukommen
yaklaşmak -
5 yaxınlaşmaq
yaklaşmak -
6 близиться
-
7 come near
yaklaşmak* * *yaklaş -
8 go on for
yaklaşmak, yaklaşıyor olmak -
9 walk up
yaklaşmak, yanaşmak, sokak boyunca yürümek -
10 go on for
yaklaşmak, yaklaşıyor olmak -
11 walk up
yaklaşmak, yanaşmak, sokak boyunca yürümek -
12 naderen
yaklaşmak [-ır] v, yanaşmak [-ır] v -
13 πλησιάζω
yaklaşmak, yanaşmak -
14 çывхар
yaklaşmak, yakınlaşmak -
15 näherkommen
yaklaşmakyakınlaşmak -
16 nähern
yaklaşmakyaklaştırmak -
17 nähertreten
yaklaşmakyakınlaşmakyanaşmak -
18 approach
yaklasmak, yakinlasmak; ilerlemek, ilerleme kaydetmek; düsünmeye, üzerinde durmaya, ilgilenmeye, ugrasmaya baslamak; (about ile) konuyu açmak, yaklasma, yakinlasma; geçit, giris yolu; konu açma; yakinlik kurma için konu açma; ele alis biçimi, yaklasim, yö -
19 подходить
1) yaklaşmak; yanaşmak; (yanına) gelmek, (yanına) sokulmak; (yanına) varmakк нам подошла́ де́вушка — yanımıza bir kız geldi / sokuldu / yaklaştı
я подошёл ещё на шаг — bir adım daha yaklaştım / sokuldum
она́ подошла́ к зе́ркалу — aynanın karşısına geçti
мы подошли́ к окну́ — pencereye yanaştık
к телефо́ну он не подошёл — telefona gelmedi / çıkmadı
к горя́щему до́му нельзя́ бы́ло подойти́ — yanan evin yanına varılamıyordu
ка́тер не мог подойти́ к при́стани — motor iskeleye yanaşamıyordu
враг подошёл к са́мому го́роду / к сте́нам го́рода — düşman şehrin kapılarına dayandı
2) gelmekтут мы подхо́дим к о́чень ва́жному вопро́су — burada çok önemli bir soruna geliyoruz
3) yaklaşmak, yaklaşım yapmak, yanaşmakподойти́ к пробле́ме с объекти́вных пози́ций — soruna nesnel bir tutumla yaklaşmak
4) yakın olmakго́ры там так бли́зко подхо́дят к мо́рю, что... — oranın dağları deniz sahiline öylesine yakındır ki...
5) gelmek; olmakподошёл ве́чер — akşam oldu
подошла́ о́сень — sonbahar gelip çattı
6) uymak, elvermek; işine gelmek, (işine) yaramak; uygun düşmek; yakışmak ( быть к лицу)это сло́во (здесь) не подхо́дит — bu kelime uygun düşmüyor
э́тот мото́р нам подойдёт — bu motor işimize yarar
пальто́ ему́ не подошло́ — palto kendisine uymadı
ва́ше предложе́ние мне не подойдёт — teklifiniz bana elvermez / işime gelmez
••наш о́тпуск подхо́дит к концу́ — tatilimizin sonu yaklaşıyor
-
20 get hotter
v. yaklaşmak, sonuca yaklaşmak, çözüme yaklaşmak
См. также в других словарях:
yaklaşmak — e 1) Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu. S. F. Abasıyanık 2) Benzemek, andırmak, uygun olmak 3) Bir konuyu, bir sorunu ele… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanaşmak — yaklaşmak … Beypazari ağzindan sözcükler
yagumak — yaklaşmak II, 148; III, 89bkz: yaguşmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yakışmak — yaklaşmak, dokunmak, yak ına gelmek; yakı yakmakta yardım etmek I, 170, 383; II, 103; III, 74 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yakmak — yaklaşmak, dokunmak; yakmak I, 456; I I, 69; II I, 22, 62, 63 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
burnunun dibine sokulmak — çok yaklaşmak, iyice yaklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlaşmak — nsz 1) Ağır duruma gelmek 2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk. R. N. Güntekin 3) Yavaşlamak Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
değmek — 1. e, er 1) Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik. Y. Z. Ortaç 2) Ulaşmak, erişmek Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince... 3) İstenilen yere düşmek, rast gelmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçmak — e, ar 1) Hızla koşup bir yere saklanmak Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın. H. R. Gürpınar 2) nsz Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor. R. E. Ünaydın 3) den… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolaylamak — i Bir işi bitirmek üzere olmak, bir işin sonuna yaklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolaylanmak — nsz Bir iş sonuna yaklaşmak, bitmek üzere olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük