-
1 yakalanmak
yakalanmak pass von yakalamak; -e befallen werden (von einer Krankheit); erfasst werden (von einem Sturm); überrascht werden;-e hazırlıksız yakalanmak unvorbereitet sein auf A; überrumpelt werden von;misafire yakalanmak überraschend Besuch bekommen;nezleye yakalanmak einen Schnupfen bekommen -
2 yakalanmak
kapana \yakalanmak in eine Falle tappenyağmura \yakalanmak vom Regen überrascht werden -
3 kapan
-
4 yakalanma
См. также в других словарях:
yakalanmak — nsz 1) Yakalama işi yapılmak, ele geçirilmek 2) Birinin kendisini zor duruma düşürecek bir şeyi, bir suçu ortaya çıkmak 3) Bir hastalığa, karşılaşmak istenilmeyen birine veya kötü bir duruma tutulmak Nezleye yakalandı. Evden çıkarken o adama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fenersiz yakalanmak — beklenmedik bir zamanda istenmeyen bir durumla karşılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hazırlıksız yakalanmak — ani gelişen bir olayla beklenmedik bir biçimde karşılaşmak Hazırlıksız yakalandığım için bir an ne yanıt vereceğimi bilememiştim. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapana düşmek (veya girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak) — içinden çıkılmaz bir duruma düşmek, ele geçmek Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
diliyle tutulmak (veya yakalanmak) — suçunu, kendi konuşması ile açığa vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
giriftar olmak — yakalanmak, tutuklanmak Amansız bir derde giriftar olmuş … Çağatay Osmanlı Sözlük
pençesine düşmek — yakalanmak Karaborsa davalarında ise bunların nüfuzları sıfırdan aşağıdır çünkü bu hususta birçoğu Millî Korunmanın pençesine düşmeye namzettir. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
basılmak — 1. nsz Basma işine konu olmak veya basma işi yapılmak Basımevinde dizilip basılan dergi için sadece elli lira alır. S. Birsel 2. nsz Uygunsuz durumda yakalanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
enselenmek — nsz, argo Yakalanmak, ele geçirilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fenersiz — sf. Feneri olmayan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fenersiz yakalanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gehgeh — is. Bu söz nöbetli bir hastalığa yakalanmak anlamında kullanılan gehgeh tutmak deyiminde geçen bir söz (şeftali) O da ateşli hastalıklara birebir ama gehgeh tutana yani nöbetli hastalığa yakalananlara nice yüz kez bin bela getirir. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük