-
1 yağma
استلابسطونهب -
2 yağma
1. استلاب [اِسْتِلاب]Anlamı: malı ele geçirme ve alıp kaçma2. سطو [سَطْو]Anlamı: malı ele geçirme ve alıp kaçma3. نهب [نَهْب]Anlamı: malı ele geçirme ve alıp kaçma -
3 çapullamak
1. اختلاس [اِخْتِلاس]Anlamı: başkasının malını yağma etmek2. استراق [اِسْتِراق]Anlamı: başkasının malını yağma etmek3. استلب [اِسْتَلَبَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek4. اغتنم [اِغْتَنَمَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek5. تسرق [تَسَرَّقَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek6. خالس [خالَسَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek7. خلس [خَلَسَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek8. سرق [سَرَقَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek9. سطو [سَطْو]Anlamı: başkasının malını yağma etmek10. سلب [سَلَبَ]Anlamı: başkasının malını yağma etmek11. سلب [سَلْب]Anlamı: başkasının malını yağma etmek12. نهب [نَهْب]Anlamı: başkasının malını yağma etmek -
4 çapul
1. أخيذة [أَخِيذَة]Anlamı: yağma, talan2. استراق [اِسْتِراق]Anlamı: yağma, talan3. استلاب [اِسْتِلاب]Anlamı: yağma, talan4. سلب [سَلْب]Anlamı: yağma, talan5. فيء [فَيْء]Anlamı: yağma, talan6. لصوصية [لُصُوصِيَّة]Anlamı: yağma, talan7. مغنم [مَغْنَم]Anlamı: yağma, talan8. نافلة [نافِلَة]Anlamı: yağma, talan9. نفل [نَفَل]Anlamı: yağma, talan10. نهب [نَهْب]Anlamı: yağma, talan -
5 talan
-
6 çapulcu
1. سارق [سارِق]Anlamı: başkasının malını yağma eden2. سلاب [سَلَّاب]Anlamı: başkasının malını yağma eden3. لص [لِصّ]Anlamı: başkasının malını yağma eden4. مختلس [مُخْتَلِس]Anlamı: başkasının malını yağma eden5. مسترق [مُسْتَرِق]Anlamı: başkasının malını yağma eden6. نهاب [نَهَّاب]Anlamı: başkasının malını yağma eden -
7 yağmacılık
1. اختلاس [اِخْتِلاس]Anlamı: yağma etme işi2. استراق [اِسْتِراق]Anlamı: yağma etme işi3. استلاب [اِسْتِلاب]Anlamı: yağma etme işi4. سرقة [سَرِقَة]Anlamı: yağma etme işi5. سلب [سَلْب]Anlamı: yağma etme işi6. نهب [نَهْب]Anlamı: yağma etme işi -
8 yağmacı
-
9 yağmalamak
См. также в других словарях:
Yagma — The Yagma were a medieval tribe of Turks whose members are among the ancestors of modern Uigurs and Uzbeks. Yagma is one of the Turkic tribes that came to the forefront of history after the disintegration of the Western Turkic Kaganate. They were … Wikipedia
yağma — 1. is. Yağmak işi 2. is., Far. yaġmā 1) Birçok kişinin zor kullanarak ele geçirdikleri malı alıp kaçması Yağma ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktadır. F. R. Atay 2) tar. Akıncıların düşman topraklarına yaptıkları baskın, çapul 3) sf.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağma — (Şəki) fındıq ağacı yarpaqları üzərində olan maye, şirə. – Yağma olan yerdə bal da yaxşı olur … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
yağmâ — (F.) [ ﺎﻤﻐی ] talan, çapul. ♦ yağma eylemek talan etmek, yağmalamak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
yağma — 1. «Yağmaq»dan f. is. 2. is. Soyğun, qarət, soyğunçuluq, talan, çapovul. Yağma etmək … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Yagma, Burkina Faso — Infobox Settlement official name = Yagma, Burkina Faso native name = nickname = settlement type = motto = imagesize = 300px image caption = flag size = image seal size = image shield = shield size = image blank emblem = blank emblem type = blank… … Wikipedia
yağma yok — tkz. öyle şey olmaz anlamında kullanılan bir söz Olur mu hiç? Bırakır mıyız sizi biz, yağma yok kuzum, yağma yok! H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağma etmek — 1) birçok kimse, zor kullanarak bir malı alıp kaçmak 2) kurnazlıkla çarpmak, vurgunculuk etmek Bu endüstri ülkeleri, zenginliklerini üçüncü dünya ülkelerinin ham maddelerini yağma ederek sağlamışlardı. H. Taner 3) tar. savaş sonunda zafer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
YAĞMA — f. Zorla mal alma, çapul. * Bir Türk boyu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yağma gitmek — bir şey çok alıcı bulmak, çok satılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağma Hasanın böreği — hakkı olan veya olmayan herkesin yararlandığı kaynak anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük