-
1 изорваться
сов. -
2 надрываться
несов.; сов. - надорва́ться2) тк. несов., разг. (стараться изо всех сил, биться) didinmek; paralanmak3) тк. несов., разг. ( кричать) yırtınmak••у меня́ се́рдце / душа́ надрыва́ется (от жалости) — içim / yüreğim parçalanıyor
-
3 порваться
-
4 пороться
-
5 продираться
разг.1) yırtılmak2) ( пробираться) zorla kendine yol açmakче́рез толпу́ нельзя́ бы́ло продра́ться — kalabalığı söküp geçmenin imkanı yoktu
-
6 прорываться
несов.; сов. - прорва́ться1) delinmek; yırtılmakпаке́т прорва́лся — kesekağıdının dibi delindi
2) ( лопаться) patlamakнары́в прорва́лся — çıban patladı
3) ( прокладывать себе путь) yarmak, zorla kendine yol açmakпрорва́ться через кольцо́ окруже́ния — kuşatma çemberini yarmak / yarıp kurtulmak
-
7 разодраться
-
8 разрываться
несов.; сов. - разорва́ться1) kopmak; yırtılmakкана́т разорва́лся — halat koptu
верёвка разорвала́сь на́ три́ ча́сти — ip kopup üçe bölündü
перча́тка разорва́лась — eldiven yırtıldı
2) ( взрываться) patlamak3) (об узах, связях) kopmak••у меня́ се́рдце разрыва́ется — yüreğim parçalanıyor / parça parça oluyor
-
9 рваться
1) ( разрываться) yırtılmak; kopmak (о нитках, струнах и т. п.)2) перен. (о связях, отношениях) kesilmek3) ( взрываться) patlamak4) ( стремиться) can atmak тж. перен.он рва́лся домо́й — evinde bulunmaya can atıyordu
рва́ться к зна́ниям — bilgiye çok hevesli olmak
См. также в других словарях:
yırtılmak — yırtılmak. I, 41; III, 106, 107 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yırtılmak — nsz 1) Yırtma işi yapılmak veya yırtma işine konu olmak Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizgiler, çürükler içinde. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Çekinmesi, sıkılması kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayâ perdesi yırtılmak — utanç duymamak Atalarımızın ar ve hayâ perdesi yırtılmak diye pek düşündürücü bir tabirleri vardır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ar ve hayâ perdesi yırtılmak — utanmamak, utanç duymamak, yüzsüzlük etmek Atalarımızın ar ve hayâ perdesi yırtılmak diye pek düşündürücü bir tabirleri vardır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalbi yırtılmak — acı duymak Koca Ali susar, kalbinin yırtıldığını, kilitlenen çenelerinin çatırdadığını, şakaklarının attığını duyardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
PERDE YIRTILMAK — Hayasızlık etmek, utanmazlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ar — 1. is., Fr. are 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır. 2. is., Ar. ˁār Utanma, utanç duyma Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil. Karacaoğlan Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cayır cayır — zf. Şiddetli, çabuk ve etkili bir biçimde (yanmak, yırtılmak vb.) İşte görüyorsun, ben İrfan ımın sevdasından cayır cayır yanıyorum. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
cayırdamak — nsz Nesneler cayır sesi çıkararak yanmak veya yırtılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük