Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

yürek

  • 1 yürek

    yürek <- ği> Herz n; fig Herz n, Mut m; Mitgefühl n;
    yürek çarpıntısı Herzklopfen n;
    bende yürek Selanik oldu mir hing das Herz in den Hosen;
    yürek vermek sich (D) ein Herz fassen;
    -in yüreği ağzına gelmek v/unp jemandem Angst und Bange werden;
    -in yüreği cız etmek v/unp wehmütig werden;
    yüreği geniş ungerührt; großmütig;
    -in yüreği kalkmak v/unp ganz aufgeregt sein;
    yüreğim serinledi ich fühlte mich erleichtert;
    -in yüreği yağ bağlamak frohlocken über A;
    -in yüreğine inmek plötzlich tot umfallen; plötzlich seinen Geist aufgeben; jemandem aufs Gemüt schlagen;
    -in yüreğine işlemek fig jemandem an die Nieren gehen;
    -in yüreğine su serpilmek sich erleichtert ( oder getröstet) finden;
    yüreğini boşaltmak sein Herz ausschütten;
    -in yüreğinin yağları eriyor es zerreißt ihm das Herz; ihn überfällt die Angst;
    yürekler acısı Seelennot f; herzzerreißend;
    yürekten von Herzen; herzlich (Dank, Gruß)

    Türkçe-Almanca sözlük > yürek

  • 2 yürek

    yürek <- ği> s
    1) Herz nt
    2) ( fig) o ( fam)
    bunu yapmak epey \yürek ister es gehört schon einiges dazu
    yüreğim ağızıma geldi mir fällt das Herz in die Hose
    yüreği/m kan ağlıyor mir/ihm blutet das Herz

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > yürek

  • 3 yürek

    (-ği)
    1) се́рдце

    yüreki çarpmak — а) возника́ть - о сердцебие́нии; б) волнова́ться

    yüreki deli gibi vuruyordu — се́рдце его́ бе́шено би́лось

    yürekten — серде́чно, и́скренне; от души́

    yürekten dilemek — от души́ жела́ть

    3) сме́лость, отва́га

    bu iş yürek ister — э́то де́ло тре́бует сме́лости

    yürekler acısı — а) бе́дствие, несча́стье; б) о́чень печа́льный, душераздира́ющий

    Büyük Türk-Rus Sözlük > yürek

  • 4 yürek

    "1. heart. 2. courage, stoutheartedness, guts. 3. pity, compassion. 4. heart, heartstrings, emotions. 5. prov. stomach, belly. -ten very sincerely, from the heart, from the bottom of one´s heart. -ler acısı heartbreaking, heart-rending. -i ağzına gelmek for one´s heart to leap into one´s mouth/miss a beat/skip a beat. -i atmak 1. for one´s heart to beat. 2. for one´s heart to pound with excitement. -i bayılmak to be very hungry, be caving in. -i cız etmek/cızlamak to be suddenly overwhelmed by a flood of pity or compassion. - çarpıntısı 1. palpitation of the heart. 2. agitation, anxiety. -i çarpmak 1. for one´s heart to palpitate. 2. for one´s heart to pound with excitement. -i dar impatient; restive, fidgety. -i dayanmamak /a/ to be unable to bear, be unable to stand. -i delik troubled. -ine dert olmak /ın/ (for something) to be a source of pain and regret for (someone). -i dolu (someone) whose heart is full of bitterness over an old insult or wrong. -i ezilmek 1. to be very moved, for one´s heart to be wrenched. 2. to be very hungry, be caving in. -i ferahlamak to feel relieved, breathe easily, breathe freely. -i geniş carefree, happy-go-lucky, easygoing. -i hop etmek/hoplamak for one´s heart to miss a beat, for one´s heart to leap into one´s mouth; (for someone) to get a fright, have a fright. -ine inmek 1. (for a great sadness) to kill someone, deal someone a mortal blow. 2. to die then and there. 3. (for a sad event) to make someone suffer grievously, hit someone very hard. -ine işlemek /ın/ to wound or hurt (someone) deeply, cut (someone) to the quick. -i kabarmak 1. to feel sick at one´s stomach, feel nauseated. 2. for one´s heart to feel heavy; (for someone) to feel a tightness in one´s chest (owing to extreme sadness or suffering). -i kaldıramamak /ı/ to be unable to stand, be unable to bear (something). -ini kaldırmak /ın/ to make (one´s) heart miss a beat, give (one) a sudden fright. -i kalkmak to get excited or agitated, for one´s heart to begin to pound with excitement or agitation. -i kan ağlamak to be deeply grieved. -ine kar yağmak /ın/ to feel pangs of jealousy or envy. - karası 1. regret felt for a crime or misdeed one has committed. 2. crime or misdeed. -i kararmak to be beset by a feeling of pessimism or hopelessness, lose heart. -i katı hardhearted. -i katılmak for one´s heart to feel so tight that one can´t breathe easily (after weeping). - katılığı hardness of heart, hard-heartedness. -i kopmak to be stricken with a sudden, very sharp pain. -ine oturmak /ın/ 1. to plunge (someone) into deep sadness. 2. to affect one deeply, work its way into one. -i oynamak for one´s heart to miss a beat, for one´s heart to leap into one´s mouth; (for someone) to get a fright, have a fright. -i parçalanmak/parça parça olmak for one´s heart to be wrenched (upon seeing something sad). -i pek 1. hardhearted. 2. fearless, stouthearted. -ini pek tutmak to be brave, keep up one´s courage. -i rahatlamak to feel relieved, breathe easily, breathe freely. - Selanik /da/ coward, chicken: Onda yürek Selanik! He´s a chicken!/He´s chicken-livered! -i serinlemek to feel a bit less sad. -i sıkılmak to feel depressed or bored. -i sızlamak to be very moved (by a pathetic sight). -ine (soğuk) su serpilmek to alleviate (one´s) sadness, anxiety, or depression; to make (one) feel better, lighten or gladden (one´s) heart. -i şişmek to feel very weary, bored, or depressed (after having endured something for a long time). -i tükenmek/- tüketmek to wear oneself out (trying to explain something). - vermek /a/ to give (someone) courage, embolden. -i yağ bağlamak to feel very pleased (about), feel as pleased as Punch (about). -inin yağı erimek to be very sad or upset. -i yanık 1. (someone) whose heart is heavy with sorrow or anguish. 2. (someone) who´s been smitten by a disaster or calamity. -i yanmak/-ine od düşmek 1. to be deeply grieved, feel deep grief. 2. to feel very sorry. 3. to be smi

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > yürek

  • 5 yürek

    йөрәк

    Türkçe-Tatarca sözlük > yürek

  • 6 yürek

    n. audacity, breast, heart, ticker
    * * *
    heart

    Turkish-English dictionary > yürek

  • 7 yürek

    dil

    Türk-Kürt Sözlük > yürek

  • 8 yürek

    Ürək

    Türkcə-Azərbaycanca İzahlı Tibb lüğəti > yürek

  • 9 yürek

    rdzeń; sedno; serce

    Türkçe-Lehçe Sözlük > yürek

  • 10 yürek

    ГУ, (Абз. ГУЫ)

    Турецко-адыгский словарь > yürek

  • 11 yürek


    (kalp) гу

    Малый турецко-адыгский словарь > yürek

  • 12 yürek

    καρδιά, (can) ψυχή (cesaret) κουράγιο, τόλμη

    Türkçe-Yunanca Sözlük > yürek

  • 13 yürek

    Heart

    Old Turkish to English > yürek

  • 14 yürek

    Heart

    Old Turkish to English > yürek

  • 15 yürek

    قلب

    Türkçe-Arapça Sözlük > yürek

  • 16 yürek

    قلب [قَلْب]
    Anlamı: kalb

    Türkçe-Arapça Sözlük > yürek

  • 17 yürek

    heart, ticker " kalp; courage, guts" " cesaret; stomach" mide, karýn, iç

    İngilizce Sözlük Türkçe > yürek

  • 18 yürek

    ürək

    Türkçe-Azerice Sözlük > yürek

  • 19 yürek

    duše; srdce

    Türkçe-Çekçe Sözlük > yürek

  • 20 yürek çarpıntısı

    ohne pl Herzklopfen nt

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > yürek çarpıntısı

См. также в других словарях:

  • yürek(g) — yürek, I, 41, 325; I I, 144; II I, 18, 33 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Yurek Bogayevicz — Yurek Bogajevicz (born Jerzy Bogajewicz) is a Polish film director, known for directing Anna (1987), Three of Hearts (1993) and Exit in Red (1996).External links*imdb name|id=0091515|name=Yurek Bogayevicz …   Wikipedia

  • yürek çarpıntısı — is., tıp 1) Kalp çarpıntısı 2) mec. Merak, kaygı, korku vb. duygular sebebiyle beliren tedirginlik Ha bugün sokağa atılıyorum ha yarın diye yürek çarpıntısı geçirmişti. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek darlığı — is. Sıkıntı, bunaltı, üzüntü Bu acayip hissin verdiği yürek darlığıyla bütün usluluğumu ve terbiyemi kaybettim. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek burkmak — içine sızı vermek Yörede, şimdi yürek burkan bir suskunluk vardı. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek paralamak — çok üzmek Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek Selanik — şaka (bir kimsede) çok korkmuş ve heyecanlı İkisinde de yürek Selanik. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek — kalp …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • yürek acısı — is. Yürekten duyulan acı, iç acısı, kalp acısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek ağrısı — is., mec. Kalp ağrısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»