-
1 yürümek
bi rê ve çûn--------birêveçûn--------birêvçûn--------meşîn--------rê ve çûn -
2 hantalca yürümek
lencîn -
3 hızla yürümek
beziyan -
4 kırık yada çıkık bir organın sakması sakatlar gibi yürümek
xingilînTürk-Kürt Sözlük > kırık yada çıkık bir organın sakması sakatlar gibi yürümek
-
5 üstüne yürümek
rabezandin -
6 üzerine yürümek
beziyan ser
См. также в других словарях:
yürümek — nsz 1) Adım atarak ilerlemek, gitmek Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu. H. Taner 2) e Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek Buz dağları güneye yürümüş. 3) Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır aksak yürümek (veya gitmek veya ilerlemek) — 1) yavaş olarak, istenilen hızda olmayarak yürümek (gitmek, ilerlemek) Hava ve su kirlenmesine karşı mücadele ağır aksak yürüdü. 2) düzensiz, aralıklı olarak yürümek (gitmek, ilerlemek) … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşağı yukarı yürümek — bir baştan bir başa yürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak) — ördek gibi iki yana sallanarak yürümek (gitmek, koşmak) Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı? A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
dıbır dıbır yürümek — hafif ve düzenli biçimde ses çıkararak yürümek Görevlilerin edalı ve dıbır dıbır yürüyüşleri bir geçit töreni izlenimini verir. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıpış tıpış yürümek — 1) kısa adımlarla çabuk yürümek 2) mec. ister istemez bir yere gitmek veya bir yerden ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
peşinden yürümek — 1) birinin arkasından yürümek, gitmek 2) mec. bir kimseye her konuda uymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hakkın rahmetine kavuşmak (veya Hakka kavuşmak veya Hakka yürümek) — ölmek Hüsmen Hakka kavuştu diye mırıldandı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
izinden yürümek — (birinin) birine içten bağlanarak onun başladığı işi aynı anlayışla sürdürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geriye yürümek — huk. öncesini kapsamak İptal kararları geriye yürümez. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıp yürümek — az zamanda çok ilerlemek, yayılmak, çoğalmak, artmak Bu kasıt tertibi, aramızı bozabilecek bir cinayet davasının alıp yürümesine, dallanıp budaklanmasına yol açtı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük