-
1 yüksek
yüksek <- ği> hoch; hoch gelegen; Person Ober-; hoch gestellt; fig hoch, erhaben; Gefühl hoch, erhaben; Stimme hoch; kräftig, laut;yüksek atlama Hochsprung m;yüksek basınç Hochdruck m (Wetterlage);yüksek fiyat überhöhte(r) Preis;yüksek gerilim Hochspannung f;yüksek mühendis Diplomingenieur m;yüksek perdeden konuşmak laut sprechen; von oben herab reden; herausfordernd sprechen;yüksek sesle laut; mit hoher Stimme;yüksekten atmak ein Großmaul sein;-e yüksekten bakmak jemanden von oben herab behandeln -
2 atlamak
I vi1) springenaşağı(ya) \atlamak herunterspringen, hinunterspringen, nach unten springendışarı(ya) \atlamak herausspringen, hinausspringen, nach draußen springenpencereden \atlamak aus dem Fenster springenpencereden dışarı(ya) \atlamak aus dem Fenster herausspringenüçüncü kattan aşağı \atlamak vom dritten Stock hinunterspringen2) ( yüksekten) abspringenattan/paraşütle \atlamak vom Pferd/mit dem Fallschirm abspringenII vt1) auslassenhaber/satır \atlamak eine Nachricht/Zeile auslassen2) (sınıf \atlamak) überspringen -
3 atlayış
-
4 tafra
tafra s\tafra satmak angeben, (sich) großtun; ( böbürlenmek) prahlen -
5 tafracı
tafracı s
См. также в других словарях:
yüksekten almak — olduğundan fazla böbürlenmek, abartılı davranmak Karşımdakilerin içtimai mevkileri ne kadar yüksek olursa ben o kadar yüksekten alırım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksekten bakmak — (birine) kendini karşısındakinden üstün görmek O kadar nefret ettiğim İsmail, kim bilir bana ne yüksekten bakacak. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksekten konuşmak — kendini çevresindekilere kabul ettirebilmek için övünerek konuşmak Bekçi, onlardan cesaret almış gibi şimdi daha yüksekten konuşuyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksekten atmak — yapamayacağı şeyleri yapabilirmiş gibi söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüksekten uçmak — 1) yükseklerde dolaşmak 2) argo palavra atmak, çok abartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zart zurt etmek — yüksekten atıp tutarak çıkışmak, kaba kuvvet gösterisinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız satmak — yüksekten atarak kendini övmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BALAPERVAZ — Yüksekten uçan. * Kendini olduğundan yüksek makamda gösterip gururlanan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BALAPERVAZANE — Yüksekten uçar gibi. * Çok yüksek rütbelilere yakışır şekilde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HARUR — Yüksekten düşmek. * Akla gelmedik cihetten hücum etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yüksek — sf., ği 1) Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan ... mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı. Ö. Seyfettin 2) Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan İri kanatları ile bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor. H. Taner 3) Güçlü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük