-
1 yüksek
(-ği)1) в разн. знач. высо́кийyüksek atlama — спорт. прыжки́ в высоту́
2) высо́кий, гро́мкий тж. тренyüksek per deden konuşmak — говори́ть на высо́ких тона́х; говори́ть повы́шенным то́ном а) си́льный го́лос; б) муз. высо́кий го́лос
3) вы́сший; верхо́вныйyüksek başkomu tan — воен. верхо́вный главнокома́ндующий
См. также в других словарях:
yüksek perdeden konuşmak — 1) yüksek sesle konuşmak 2) meydan okurcasına sert konuşmak 3) yapılması güç şeyleri gerçekleştirebilecekmiş gibi abartmalı konuşmak Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan etmek (veya ötmek veya konuşmak) — yüksek sesle sürekli gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cırlamak — yüksek sesle konuşmak,bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kameti artırmak — 1) yüksek sesle konuşmak 2) ortalığı velveleye vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
car car — zf. Çok ve yüksek sesle, gürültülü bir biçimde (konuşmak) Sabahtan akşama kadar car car konuşur durur … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan — is. 1) Sürekli ve yüksek sesle edilen gevezelik Bütün gün onun çan çanından bıktım. 2) zf. Çan sesine benzer ses çıkararak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
dangırdamak — nsz Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır … Çağatay Osmanlı Sözlük