-
1 yörünge
yörünge ASTR (Umlauf)Bahn f;-in yörüngesine oturmak in die Umlaufbahn kommen; fig sich gut anbahnen;yörüngesine oturtmak v/t in die Umlaufbahn bringen; fig Sache gut anbahnen -
2 yörünge
-
3 yörünge
орби́та (ж)* * *орби́таyörünge düzlemi — астр. пло́скость орби́ты
yörüngesine oturmak — а) вы́йти на орби́ту; б) войти́ в свою́ колею́, нала́диться ( о делах)
-
4 yörünge
1) орби́таyörünge düzlemi — астр. пло́скость орби́ты
yörüngesine oturmak — вы́йти на орби́ту
2) траекто́рия -
5 yörünge
траектория, орбитаİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yörünge
-
6 yörünge
n. circle, orbit, path, track, trajectory* * *1. trajectory 2. locus 3. orbit 4. orbit (n.) -
7 yörünge
rêgeh -
8 yörunge
τροχιά -
9 yörünge
مدار -
10 yörünge
مدار [مَدَار]Anlamı: izlenen yol -
11 yörünge
"orbit; trajectory" -
12 yörünge
"orbit; trajectory. -sine oturmak 1. (for a satellite) to go into orbit. 2. (for something) to start to go well. " -
13 yörünge
orbitorbit, orbita -
14 yörünge eğikliği
inclination of an orbit -
15 yörünge izlemek
v. orbit -
16 yörünge eğikliği
inclination of the orbit -
17 yörünge öğeleri
orbital elements -
18 görünürdeki yörünge
apparent orbit -
19 onarır yörünge
admissible trajectory -
20 yaygın yörünge
delocalizer orbit
- 1
- 2
См. также в других словарях:
yörünge — is., gök b. 1) Bir gök cisminin hareketi süresince izlediği yol, mahrek 2) mat. Hareketli bir noktanın izlediği veya çizdiği yol, mahrek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yörüngesine oturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğiklik — is., ği 1) Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil 2) gök b. Bir gök cisminin içinde hareket ettiği düzlem ile yörünge düzlemiyle belirtilmiş herhangi bir düzlem arasındaki açı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kinematik — is., ği, fiz., Fr. cinématique Cisimlerin hareketlerini yörünge, hız ve ivme vb. konular bakımından inceleyen mekanik kolu, sinematik … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahrek — is., ği, gök b., mat., esk., Ar. maḥrek Yörünge … Çağatay Osmanlı Sözlük
uydu — is., gök b. 1) Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen, peyk Ay, yerin uydusudur. 2) Türlü amaçlarla yerden fırlatılan ve genellikle kapalı bir yörünge çizerek yer çevresinde dolanan araç 3) sf., mec. İşlerini … Çağatay Osmanlı Sözlük
medâr — (A.) [ راﺪﻡ ] 1. yörünge 2. dönence. 3. vesile, vasıta. 4. yardımcı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü