-
1 مدير
مُدِير1. yönetmenAnlamı: müdür2. işletmeciAnlamı: işletmeyi idare eden3. idareciAnlamı: yönetici4. müdürAnlamı: yönetmen5. yöneticiAnlamı: idareci -
2 مدير
idareci; işletmeci; müdür; yönetici; yönetmen -
3 إدارة
إِدَارَة1. güdümAnlamı: yönetmek işi, idare2. yönetmenlikAnlamı: yönetmen olma durumu3. işletmecilikAnlamı: bir yeri işletme4. idare5. yöneticilikAnlamı: yönetici olma durumu6. otoriteAnlamı: yetke, sulta, velâyet7. yönetimAnlamı: yönetmek işi -
4 تسيير
تَسْيِير1. güdümAnlamı: yönetmek işi, idare2. sevkAnlamı: gönderme3. yöneticilikAnlamı: yönetici olma durumu -
5 مدبر
مُدَبِّر1. ekonomikAnlamı: az masraflı, kazançlı2. pikajcıAnlamı: pikaj işini yapan kimse3. desinatörAnlamı: meseleği desen yapmak olan kimse4. yönetmenAnlamı: müdür5. iktisadîAnlamı: ekonomik6. hesabîAnlamı: hesabını iyi bilen, eli sıkı7. tesviyeciAnlamı: tesviye işlerini yapan kimse8. tedbirliAnlamı: önceden hazırlıklı9. hesapçıAnlamı: hesabını iyi bilen, tutumlu10. hesaplıAnlamı: parasını ölçülü harcayan11. menajerAnlamı: yönetici12. tertipleyiciAnlamı: düzenleyen, hazırlayan13. tutumluAnlamı: tutumlu davranan14. levazımcı15. direktörAnlamı: yönetmen, müdür -
6 مشرف
مُشْرِف1. gözcüAnlamı: gözlemek işini yapan kimse2. gözlemciAnlamı: dikkatle, eleştirici bir gözle gözlem yapan kimse3. sürveyanAnlamı: işçibaşı, gözetici4. gözleyiciAnlamı: gözlemci, müşahit, rasıt5. denetçiAnlamı: denetlemeyle görevli kimse6. müfettişAnlamı: denetçi7. şefAnlamı: yönetici -
7 معد
IمُعْدٍbulaşıcıAnlamı: birinden başkasına geçen, bulaşanIIمُعَدّeşyalıAnlamı: eşyası olanمُعِدّ1. hesabîAnlamı: hesabını iyi bilen, eli sıkı2. menajerAnlamı: yönetici3. tertipleyiciAnlamı: düzenleyen, hazırlayan -
8 ناظر
ناظِر1. nazırAnlamı: bir yere doğu bakan2. gözcüAnlamı: gözlemek işini yapan kimse3. gözleyiciAnlamı: gözlemci, müşahit, rasıt4. menajerAnlamı: yönetici5. seyirciAnlamı: izleyici
См. также в других словарях:
yönetici — is. 1) Yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi, idareci, menajer Yönetici ya bir kral, padişah, sultan veya seçimle gelen parlamentodur. C. Bayar 2) sp. Bir spor dalında takımların hazırlanması, oyuncunun bakımı, çalışma yerinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönetici özeti — is. Görüşülecek konularda toplantı öncesi yöneticiye sunulan, kısaltılmış açıklamalardan oluşan bilgi notu … Çağatay Osmanlı Sözlük
müdürlük etmek — yönetici olarak çalışmak Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerif — 1. is., İng. sheriff 1) Büyük Britanya da kendi bölgesi içinde kralı temsil eden, yasalara saygı gösterilmesini sağlamakla görevli yönetici 2) Amerika Birleşik Devletleri nde seçimle işbaşına gelen, hukuki yetkisi sınırlı olan yönetici 2. sf.,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkemancı — is. Orkestranın yönetici durumunda olan kemancısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bürokrat — is., Fr. bureaucrate 1) Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yönetici 2) mec. Kırtasiyeci … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayı — is. 1) Annenin erkek kardeşi 2) sf., hlk. Cesur, yiğit 3) ünl., hlk. Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü O kadarcık okumaktan kanun anlaşılsa avukata ekmek mi kalırdı, dayı! S. F. Abasıyanık 4) mec. Kayırıcı Bunların çok bariz olan bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünce — is. 1) Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur. T.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
genelge — is. Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgililere gönderilen yazı, tamim, sirküler İki gün sonra yönetici bir genelge yayımladı. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
idareci — is. 1) Yönetici 2) sf. İdare eden, hoşgörülü 3) sf. Becerikli, tutumlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
menajer — is., Fr. manager 1) Yönetici 2) Bir sporcunun veya sanatçının mesleki işlerini düzenleyen ve yöneten kimse 3) sp. Bir spor takımının teknik yöneticisi … Çağatay Osmanlı Sözlük