-
1 vurulmak
-
2 vurulmak
vi -
3 vurulmak
-
4 vurulmak
страд. от vurmak разг.влюбля́ться -
5 vurulmak
n. be struck on smb.--------v. smite, stop a bullet, be stuck on -
6 vurulmak
щэ тефэн, къаукIын -
7 vurulmak
اصطدمانضربتصادمتلاحمسجلعشق -
8 vurulmak
1. اصطدم [اِصْطَدَمَ]Anlamı: vurmak işine konu olmak2. انضرب [اِنْضَرَبَ]Anlamı: vurmak işine konu olmak3. تصادم [تَصَادَمَ]Anlamı: vurmak işine konu olmak4. تلاحم [تَلَاحُم]Anlamı: vurmak işine konu olmak5. سجل [سَجَّلَ]Anlamı: vurmak işine konu olmak6. عشق [عَشِقَ]Anlamı: aşık olmak, sevdalanmak -
9 vurulmak
"to be hit/struck/shot, etc.; to fall for, to fall in love with, to be stuck on, to have a crush on" -
10 vurulmak
"1. to be hit, be struck. 2. to be shot; to be stabbed. 3. to be killed. 4. /a/ to fall in love with, be smitten with." -
11 اصطدم
vurulmak -
12 vurulmamak
v. (neg. form of vurulmak) be struck on smb. -
13 fall for
abayı yakmak, bayılmak, aldanmak, tongaya basmak* * *1) (to be deceived by (something): I made up a story to explain why I had not been at work and he fell for it.) aldanmak2) (to fall in love with (someone): He has fallen for your sister.) aşık olmak, tutulmak, vurulmak -
14 smite
v. cezasını vermek, etkilemek, tutulmak, yakalanmak, vurulmak* * *kuvvetle vur -
15 be struck on smb
n. aşık olmak, vurulmak -
16 be stuck on
v. aşık olmak, bağlanmak, tutulmak, vurulmak -
17 stop a bullet
kurşun yemek, vurulmak -
18 be struck on smb
n. aşık olmak, vurulmak -
19 be stuck on
v. aşık olmak, bağlanmak, tutulmak, vurulmak -
20 stop a bullet
kurşun yemek, vurulmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
vurulmak — nsz 1) Vurma işine konu olmak Yatak odasının kapısı vuruluyordu. M. C. Kuntay 2) e, mec. Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak Kim söylemiş beni / Süheyla ya vurulmuşum diye. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşı olmak (veya vurulmak veya yapılmak) — bağışıklık veya tedavi amacıyla vücuda aşı verilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
isabet almak — vurulmak, yaralanmak Düşman uçağı isabet aldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun yemek — vurulmak Kurşunu yer yemez, kayalardan aşağı yuvarlanmış leşi, ta derenin kucağına! T. Oflazoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapılmak — vurulmak, mecruh … Çağatay Osmanlı Sözlük
urulmak — vurulmak, dövülmek; kurulmak I, 194, 195; II, 138 (ip ve benzeri) örülmek I, 195 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dipçiklenmek — nsz Dipçikle vurulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eyerlenmek — nsz Eyer vurulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıplanmak — nsz Belli bir kalıp verilmek, kalıba vurulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kösteklenmek — nsz 1) Ayağına köstek vurulmak 2) Ayağına bir engel takılarak düşer gibi olmak veya düşmek 3) mec. Bir iş yürümez duruma getirilmek, engellenmek Fikrim, zihnim kösteklendi. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişan — is., Far. nişān 1) İşaret, iz, belirti, alamet 2) Nişanlanma sırasında yapılan tören Bizi nişana çağırdılar. 3) Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma Nişanı bozmuşlar. 4) Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef 5) Hedefi vurmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük