-
1 урожайный
verimli* * *урожа́йная земля́ — verimli toprak
урожа́йный год — bereketli yıl, bol mahsul yılı
урожа́йный сорт — bol ürün veren cins, verimli cins
-
2 плодотворный
плодотво́рное сотру́дничество — verimli işbirliği
-
3 хлебородный
verimli* * *bol tahıl ürünü veren; verimliхлеборо́дный год — bol tahıl ürünü alınan yıl, bereketli yıl
-
4 плодородный
verimli, bitek, feyizli -
5 плодотворно
-
6 рентабельный
verimli, rantabl, kâr getiren -
7 производительный
verimli,randımanlıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > производительный
-
8 высокопроизводительный
yüksek verimli / randımanlıвысокопроизводи́тельные станки́ — yüksek verimli tezgahlar
-
9 плодовитый
1) doğurgan, dölcek2) перен. verimli, velutплодови́тый писа́тель — velut / verimli bir yazar
-
10 продуктивный
1) verimliпродукти́вный труд — üretken / verimli emek
2) лингв. işlekпродукти́вный су́ффикс — işlek sonek
-
11 выгодный
kârlı,kazançlı; yararlı,avantajlı,elverişli* * *1) ( доходный) kârlı, kazançlıвы́годная сфе́ра приложе́ния капита́ла — sermaye yatırımı için verimli bir alan
2) ( благоприятный) yararlı, avantajlı, elverişli -
12 высокопродуктивный
-
13 высокоурожайный
-
14 земля
dünya,yer; kara,toprak; ülke* * *ж1) ( с прописной буквы - планета) Dünya, Yerразгова́ривать с Землёй — yer yüzü ile konuşmak
2) ( суша) kara, toprak (-ğı)сойти́ на зе́млю — karaya / toprağa ayak basmak
3) ( почва) toprak (-ğı)плодоро́дная земля́ — verimli toprak
4) ( поверхность почвы) yerлечь на зе́млю — yere uzanmak
5) (страна, владения) ülke, toprak (-ğı)чужи́е зе́мли — yabancı ülkeler
6) ( административно-территориальная единица в ФРГ) eyalet••они́ - не́бо и земля́ — aralarında karlı dağlar var
сло́вно из / из-под земли́ вы́расти — yerden bitercesine çıkagelmek
-
15 малопродуктивный
verimsiz; az verimli -
16 малопроизводительный
verimsiz; az verimli -
17 расцвет
м1) ( цветение) çiçek açma, çiçeklenme2) перен. serpilip gelişme; parlak devir, altın devriрасцве́т промы́шленности — endüstrinin serpilip gelişmesi
в про́шлом ве́ке го́род пережива́л пери́од наибо́льшего расцве́та — geçen yüzyılda şehir en parlak devrini yaşıyordu
учёный у́мер в расцве́те тво́рческих сил — bilgin en verimli çağında hayata gözlerini kapamıştı
бы́ли пери́оды расцве́та и в э́том жа́нре литерату́ры — bu yazın türünde de çiçeklenmeler olmuştur
-
18 результативно
sonuç alıcı bir biçimde, verimli olarakкома́нда игра́ла результати́вно — takım neticeli oynuyordu
-
19 тучность
-
20 тучный
- 1
- 2
См. также в других словарях:
verimli — sf. 1) Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir Verimli toprak. 2) Kendisinden beklenen sonucu veren, semereli Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
verimli — bax verimcil. Verimli torpağı, geniş çölləri; . . Keçidləri, rizləri var ölkəmin. C. C … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
verim düşürmek — verimli olmaya engel olmak Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
berimlig — verimli; borçlu I, 240 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜNBİT — Verimli, verimi bol. İnbat eden, ekini güzel yetiştiren … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
her ağacın meyvesi olmaz — dışarıdan verimli gibi görünen herkes verimli olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
abur cubur — is. 1) Yararı gözetilmeksizin rastgele yenilen şeyler Çocuklara abur cubur yedirmekten sakınılmalıdır. 2) sf. İşe yaramayan, boş Olumlu, verimli bir işe adayacağı zamanını, abur cubur işlere harcamak ağırlarına gider. H. Taner 3) zf. Yararsız bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
adamak — i, e 1) Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal bir güce yönelik istekte bulunmak, nezretmek 2) mec. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek, ant niteliğinde söz vermek 3) mec. Zaman ayırmak, tahsis etmek Olumlu, verimli bir işe… … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın çağı — is. Bir şeyin veya bir kimsenin en verimli, en başarılı dönemi Nuran Tiyatrosu, altın çağına doğru bir kestane fişeğinin hızıyla yükseliyordu. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller altın çağını yaşamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
asgari müşterek — is., ği, Ar. aṣġar + muşterek Herkes tarafından kabul edilen nokta, üzerinde anlaşmaya varılan husus, uyuşulan konu, ortak payda Tartışmaların verimli olabilmesi, yararlı bir yere varılabilmesi ancak uyuşma ile, eski deyimiyle asgari… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beğeniş — is. Beğenme Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı, şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük