-
1 uyuyakalmak
uyuyakalmak die Zeit verschlafen; (unversehens) einschlafen -
2 uyuyakalmak
-
3 uyuyakalmak
v. fall asleep, drop asleep, doze off, drop off, oversleep, oversleep oneself -
4 uyuyakalmak
to drop asleep -
5 ağlarken uyuyakalmak
v. cry oneself to sleep -
6 ağlaya ağlaya uyuyakalmak
v. weep oneself to sleep -
7 oversleep oneself
uyuyakalmak, uyanamamak -
8 oversleep oneself
uyuyakalmak, uyanamamak -
9 uyuyakalmamak
v. (neg. form of uyuyakalmak) fall asleep, drop asleep, doze off, drop off, oversleep, oversleep oneself -
10 doze off
içi geçmek, uyuyakalmak, uyuklamak* * *uyukla* * *(to go into a light sleep.) içi geçmek -
11 drop off
v. düşmek, azalmak, gerilemek, eksilmek, uyuyakalmak, uykuya dalmak, boşaltmak, indirmek* * *azalt* * *1) (to become separated or fall off: The door-handle dropped off; This button dropped off your coat.) kopmak, düşmek2) (to fall asleep: I was so tired I dropped off in front of the television.) uyuya kalmak, içi geçmek3) (to allow to get off a vehicle: Drop me off at the corner.) indirmek, bırakmak -
12 fall asleep
uykuya dalmak, uyuyakalmak* * *uyuya kal* * *He fell asleep eventually.) uykuya dalmak, uyumak -
13 oversleep
v. fazla uyumak, uyuyakalmak* * *fazla uyu* * *[əuvə'sli:p]past tense, past participle overslept -slept - verb(to sleep longer than one intended: He overslept and missed the train.) uyuya kalmak -
14 drop asleep
v. uykuya dalmak, uyuyakalmak* * *uyuya kal -
15 cry oneself to sleep
v. ağlarken uyuyakalmak -
16 weep oneself to sleep
v. ağlaya ağlaya uyuyakalmak, ağlayarak uykuya dalmak -
17 cry oneself to sleep
v. ağlarken uyuyakalmak -
18 weep oneself to sleep
v. ağlaya ağlaya uyuyakalmak, ağlayarak uykuya dalmak -
19 einnicken
einnicken v/i <-ge-, sn> uyuyakalmak -
20 einschlafen
einschlafen v/i <unreg, -ge-, sn> uykuya dalmak, uyuyakalmak, uyumak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
sızmak — nsz, ar 1) İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar. S. Birsel 2) Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak 3) Herhangi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendinden geçmek — 1) bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak Gözlerini tezgâhın arkasındaki bir kapıya dikmiş ve kendinden geçmiş gibiydi. S. F. Abasıyanık 2) bir şey karşısında coşkuya kapılmak, duygulanmak Oturduğu şiltenin üstünde ayağa kalkıyor;… … Çağatay Osmanlı Sözlük