-
1 تناسب
Iتَنَاسَبَ1. gelmekAnlamı: uymak2. gitmekAnlamı: yakışmak, yaraşmakIIتَنَاسُب1. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu2. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma3. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu4. uyum5. yakışıkAnlamı: uygunluk6. oranAnlamı: iki şeyin birbirini tutması, tenasüp -
2 إنصاف
إِنْصاف1. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk2. insaf3. türeAnlamı: adalet4. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk -
3 اتساق
اِتِّساق1. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma2. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf3. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi6. insicamAnlamı: düzgünlük, tutarlılık7. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma8. uyum9. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu -
4 اتفاق
اِتِّفاق1. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma2. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu3. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf4. itilâfAnlamı: anlaşma, uyuşma5. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma6. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik7. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi8. insicamAnlamı: düzgünlük, tutarlılık9. kontratAnlamı: sözleşme10. paktAnlamı: anlaşma11. antlaşma12. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma13. bağıtAnlamı: sözleşme, akit, mukavele, kontrat14. konvansiyonAnlamı: anlaşma15. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu16. protokolAnlamı: toplantı sonunda imzalanan belge17. uyum -
5 التقاء
اِلْتِقاء1. konferans2. kavuşmaAnlamı: kavuşmak işi, telâki3. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf4. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu5. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik6. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi7. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma8. uyuşumAnlamı: uyuşma durumu9. toplantıAnlamı: bir amaç için bir araya gelme10. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu11. uyum12. celseAnlamı: oturum -
6 انسجام
اِنْسِجام1. tutarlıkAnlamı: tutarlı olma durumu2. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma3. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma6. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi7. tutarlılıkAnlamı: tutarlı olma durumu8. insicamAnlamı: düzgünlük, tutarlılık9. uyumlulukAnlamı: uyumlu olma durumu10. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma11. intibakAnlamı: çevreye veya duruma uyma12. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu13. uyum -
7 انطباق
اِنْطِباق1. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf2. itilâfAnlamı: anlaşma, uyuşma3. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi6. insicamAnlamı: düzgünlük, tutarlılık7. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma8. uyuşumAnlamı: uyuşma durumu9. intibakAnlamı: çevreye veya duruma uyma10. ittifakAnlamı: anlaşma, uyuşma11. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu12. uyum -
8 تطابق
تَطَابُق1. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma2. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu3. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma6. ittifakAnlamı: anlaşma, uyuşma7. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma8. uyuşumAnlamı: uyuşma durumu9. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu10. uyum -
9 تلاؤم
تَلَاؤُم1. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu2. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf3. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma4. ittifakAnlamı: anlaşma, uyuşma5. uyuşumAnlamı: uyuşma durumu6. adaptasyonAnlamı: bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama7. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu8. yakışıkAnlamı: uygunluk9. barışAnlamı: barışmak işi, sulh -
10 توافق
Iتَوَافَقَ1. uzlaşmakAnlamı: aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığı, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak2. çakışmakAnlamı: birbirine geçip kenetlenmek3. uyuşmakAnlamı: her konuda birbirine uymakIIتَوَافُق1. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma2. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf3. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik4. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma5. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi6. insicamAnlamı: düzgünlük, tutarlılık7. uyumlulukAnlamı: uyumlu olma durumu8. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma9. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu10. uyum -
11 عدل
Iعَدَّلَ1. dönüştürmekAnlamı: dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek2. değiştirmekAnlamı: başka bir biçime sokmakIIعَدْل1. ön yargısızAnlamı: ön yaıgı ile karar vermeyen2. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk3. denkser4. adaletliAnlamı: adalete uygun düşen veya adaletli olan, âdil5. insaflıAnlamı: adil olan6. hakAnlamı: adalet, zulmün zıddı7. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk8. dürüstlükAnlamı: doğruluk9. doğrulukAnlamı: doğru olma durumuعِدْل1. muadilAnlamı: eşit, denk, eşdeğer2. çuvalAnlamı: büyük torba -
12 قسط
Iقَسَّطَ1. üleştirmekAnlamı: pay ederek dağıtmak, bölüştürmek2. dağılmakAnlamı: değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek3. bölmekIIقَسَط1. sayrılıkAnlamı: hastalık2. malullükAnlamı: sakatlık, hastalık3. maluliyetAnlamı: sakatlık, hastalık4. marazAnlamı: hastalık, illet5. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım6. dertAnlamı: hastalık, ağrıقِسْط1. bazıAnlamı: birtakım, kimi, bazısı, ara sıra, arada bir, kimi vakit2. hakAnlamı: bir pay3. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk4. hisseAnlamı: pay, nasip5. garantiAnlamı: güvence, inanca, teminat6. kemiyetAnlamı: nicelik7. türeAnlamı: adalet8. nicelikAnlamı: kemiyet, miktar9. nasipAnlamı: birinin payına düşen şey10. payAnlamı: birden fazla11. birtakımAnlamı: belirsiz olarak çokluğu anlatır12. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk13. bölüm14. cüz -
13 لئم
لِئْم1. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf2. itilâfAnlamı: anlaşma, uyuşma3. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. kaynaşmaAnlamı: kaynaşmak işi6. insicamAnlamı: düzgünlük, tutarlılık7. ittifakAnlamı: anlaşma, uyuşma8. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma9. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu10. uyum -
14 مناسبة
مُنَاسَبَة1. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma2. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf3. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma6. ilişkiAnlamı: bağ, münasebet7. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma8. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu9. uyum -
15 مواءمة
مُوَاءَمَة1. imtizaçAnlamı: iyi geçinme, uyuşma2. uyarlıkAnlamı: uygun olma durumu3. antantAnlamı: anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf4. aynılıkAnlamı: aynı olma durumu, özdeşlik5. tenasüpAnlamı: uyma, yakışma6. ahenkAnlamı: uyum, uyuşma ve anlaşma7. ittifakAnlamı: anlaşma, uyuşma8. adaptasyonAnlamı: bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama9. uyum10. uygunlukAnlamı: uygun olma durumu -
16 نصف
Iنَصَف1. kırantaAnlamı: orta yaşlı erkek2. insaf3. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk4. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğrulukIIنِصْف1. yarım2. buçukAnlamı: …ve yarım -
17 نصفة
نَصَفَة1. insaf2. hakkaniyetAnlamı: hak ve adelete uygunluk3. adaletAnlamı: hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk -
18 اتساق
ahenk; antant; aynılık; imtizaç; insicam; kaynaşma; tenasüp; uygunluk; uyum -
19 اتفاق
ahenk; antant; antlaşma; aynılık; bağıt; imtizaç; insicam; itilâf; kaynaşma; kontrat; konvansiyon; pakt; protokol; tenasüp; uyarlık; uygunluk; uyum -
20 التقاء
ahenk; antant; aynılık; celse; kavuşma; kaynaşma; konferans; toplantı; uyarlık; uygunluk; uyum; uyuşum
См. также в других словарях:
uygunluk — is., ğu 1) Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet 2) Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman 3) dbl. Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel uygunluk bildirimi — is. Umum mutabakat beyannamesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçeğe uygunluk — is., ğu Gerçeğe uygun olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
işe uygunluk — is., ğu İşe uygun olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dekgelme — uygunluk (tpatıp uygunluk) … Beypazari ağzindan sözcükler
MUTABAKAT — Uygunluk. Muhalif ve mugayir olmayıp, uygun ve muvafık olmak. * Man: Lâfzın, mevzuu olduğu mânânın tamamına delâleti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUVAFAKAT — Uygunluk. Uymak. Anlaşmak. Karşılıklı anlaşma. Râzı olma. Müsâade … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENASÜB — Uygunluk, uyma, tutma. Yakınlaşma. * Nisbet, kıyas. * İki adet birbirine nisbet edilerek yapılan hesap usulü. * Edb: Mânaca birbirine uygun kelimeleri bir arada söze güzellik vermek maksadı ile zikretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adalet — is., Ar. ˁadālet 1) Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe Devletin temel amaç ve görevleri ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
adi adım — is. Adımda uygunluk, beraberlik gerektirmeyen ve grup olarak yapılan bir tür yürüyüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
agreman — is., Fr. agrément Uygunluk … Çağatay Osmanlı Sözlük