Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

uygarlık

См. также в других словарях:

  • uygarlık — is., ğı 1) Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik 2) Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet Gerçekten, uygarlık nimetlerinin gençlere bir faydası oldu ama daha… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Muazzez İlmiye Çığ — (maiden name: İtil,[1] born 20 June 1914) is a Turkish archaeologist and Assyriologist who specializes in the study of Sumerian civilization. In 2006, at the age of 92, she received …   Wikipedia

  • ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayna — is., Far. āyīne 1) Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum. T. Buğra 2) Karagöz oyununda perde 3) Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağlam — is. 1) Deste 2) Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir. A. Cemal 3) db. Bir dil birimini çevreleyen, ondan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş döndürücü — sf. 1) Şaşkına, serseme çevirici Bütün gücünü, kaynaklarını doğadan alan uygarlık, o kadar baş döndürücü bir hâl aldı ki doğa artık insanın altından kayıyor. H. Taner 2) Çabuklukta olağanüstü, aşırı 3) Baygınlık verici …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Batılı — sf. 1) Batı ülkeleri veya batı bölgesi halkından olan (kimse), Garplı Batılı uygarlık aydınları mutlaka gelişmeyle, ilerlemeyle ilgili bir akıma angaje olmaya itti. A. İlhan 2) Türkiye nin batısında bulunan illerden olan (kimse) 3) Batı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birikim — is. 1) Birikme, bir yerde toplanıp yığılma Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi. T. Buğra 2) Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eloğlu — is. 1) El, yabancı Eloğlu erkenden ayaktadır. Bunca uygarlık yan gelip yatmakla elde edilmemiştir. H. Taner 2) mec. Damat 3) mec. Koca …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Helenizm — is., öz., Fr. hellénisme 1) Grek uygarlığı 2) Grek olmayan ulusların Grek düşüncesinin etkisiyle gerçekleştirdiği uygarlık 3) dbl. Grekçe anlatım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hukuken — zf., Ar. ḥuḳūḳen Hukuksal olarak İstanbul civarının dağını taşını bir göz oda yaparak hukuken işgal hakkı kazanmak, uygarlık gereği midir? A. Boysan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»