Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

unutmak

  • 1 unutmak

    v. forget, be unmindful of, neglect, leave out, be oblivious of, omit, loose sight of, unlearn
    --------
    unutmak (eşya)
    v. leave, leave behind
    * * *
    forget

    Turkish-English dictionary > unutmak

  • 2 unutmak

    to forget

    İngilizce Sözlük Türkçe > unutmak

  • 3 unutmak

    /ı/ to forget.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > unutmak

  • 4 maziyi unutmak

    clean the slate

    Turkish-English dictionary > maziyi unutmak

  • 5 söyleyeceği sözü unutmak

    v. fluff

    Turkish-English dictionary > söyleyeceği sözü unutmak

  • 6 öğrendiğini unutmak

    v. unlearn

    Turkish-English dictionary > öğrendiğini unutmak

  • 7 unutmaa

    [T unutmak, Az unutmaq, Tk unutmak, from OT *unyt]: to forget

    A Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > unutmaa

  • 8 unutmamak

    v. (neg. form of unutmak) not to forget, keep in mind, make sure, retain

    Turkish-English dictionary > unutmamak

  • 9 için

    1. for: Mazlum sizin için bir hediye getirdi. Mazlum brought you a present. Bunu Şefika için yaptım. I did this for Şefika´s sake. Bu elbise Hamiyet için çok dar. This dress is too small for Hamiyet. Bunun için kaç para verdin? How much money did you pay for this? Sandalı bir saat için kiraladım. I rented the rowboat for an hour. O bizim için konuşur. He´ll speak for us. Sigara içmeyenler için ayrı bir bölüm yok mu? Isn´t there a separate section for nonsmokers? Benim bilet Londra için. My ticket´s for London. Allah aşkı için söyle! For God´s sake tell me! 2. in order to, for the purpose of: Unutmak için içer. He drinks in order to forget. Fadıla´ya o piyanoyu süs olarak kullansın diye değil, çalması için verdi. She gave Fadıla the piano to play, not to use as an ornament. 3. because, on account of, for, owing to: Kar yağdığı için gitmedik. We didn´t go because it was snowing. İşte onun için katılmam. So you see it´s for that reason I won´t join. 4. for, to, in (someone´s) opinion: Onun için çok mühimdi. It was very important to her. 5. about, concerning, with regard to (usually used with demek, düşünmek, or söylemek): Bu sözlük için ne düşünüyorsunuz? What do you think about this dictionary? Raşit için intihar etti diyorlar. They are saying that Raşit committed suicide. II. Sultan Mehmet için Fatih derler. They call Sultan Mehmet II ´´the Conqueror.´´ Nuriye için nasıl böyle bir şey söyleyebildi? How could he have said such a thing about Nuriye?

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > için

См. также в других словарях:

  • unutmak — I, 215bkz: unıtmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • unutmak — i 1) Aklında kalmamak, hatırlamamak Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum. R. H. Karay 2) Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak 3) Bir şeyi yapamaz duruma gelmek Onu da bilirdim eskiden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzünü unutmak — (bir kimsenin veya bir şeyin) uzun süre görmemek, varlığına hasret kalmak İnsanlar Tanrı rahmeti olan yağmurun yüzünü çoktan unutmuşlardı. N. Araz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aklından çıkmak — unutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İFHA' — Unutmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • unıtmak — unutmak, I, 215; II, 325bkz: unutmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • EME — Unutmak, nisyân. * İkrar etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NİSYAN — Unutmak, hatırdan çıkarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Müzeyyen Senar — (born 1918) is a Turkish classical music performer. Born in Gököz in the Keles district, Bursa, Ottoman Empire, she is known as the diva of the Turkish Republic.[1][2] Contents 1 Life 2 …   Wikipedia

  • avunmak — nsz 1) Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu. E. Bener 2) Oyalanmak, yetinmek Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»