-
21 Hoffnung
Hoffnung f <Hoffnung; Hoffnungen> umut, ümit;( auf A) … ümidi;die Hoffnung aufgeben ümidini kaybetmek;es besteht keine Hoffnung (bir) ümit yok;in der Hoffnung zu -mek ümidiyle;jemandem Hoffnungen machen b-ne ümit vermek;sich (D) Hoffnungen machen ümitlenmek -
22 Aussicht
jdm die \Aussicht nehmen birinin önünü [o önüne geçip manzarayı] kapamakdie \Aussicht, dass etw geschieht bir şeyin olması ihtimali;jdm etw in \Aussicht stellen biri için bir şeye ihtimal vermek;etw in \Aussicht haben bir şeyi(n yakında gerçekleşeceğini) ummak [o beklemek];gute \Aussichten haben olma ihtimali büyük olmak; -
23 versprechen
versprechen*I vt1) vadetmek, söz vermek;viel \versprechend çok şey vadeden, umut verici;ich kann dir nichts \versprechen sana hiçbir vaatte bulunamam;das Wetter verspricht heute gut zu werden bugün hava iyi olacağa benziyor2) sich dat etwas \versprechen ( sich erhoffen) bir şey ummak ( von -den); ( erwarten) bir şey beklemek ( von -den);ich verspreche mir viel davon bundan çok şey bekliyorum;ich verspreche mir viel/nichts davon bundan hiçbir şey beklemiyorumII vrsich \versprechen ( falsch aussprechen) dil sürçmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
umut vermek — bir kimsede umut uyandırmak, bir kimseye güven vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
umut — is., du 1) Ummaktan doğan güven duygusu, ümit Bu umudum, şimdi yavaş yavaş ölüyor. H. E. Adıvar 2) Bu duyguyu veren kimse veya şey Bir tek umut, bir avuç askerde ve Mustafa Kemal denen bir isimdedir. F. R. Atay Birleşik Sözler umut ışığı umut… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pas atmak (veya vermek) — sp. 1) bazı top oyunlarında bir oyuncu takım arkadaşına top geçirmek 2) argo karşı cinse umut ve cesaret vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ümit bırakmak — bir kimsede umut uyandırmak, umut vermek ... ve Cemil in bu sözleri kalplerde hiç olmazsa yarın için biraz ümit bırakıyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
vadetmek — e, der, Ar. vaˁd + T. etmek 1) Bir işi yerine getireceğine söz vermek Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk ın, / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın. M. A. Ersoy 2) nsz Davranışıyla, tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
umutlandırmak — i Umut vermek, umutlanmasına yol açmak, ümitlendirmek Daha sonra bir iki dalga daha onu umutlandırarak sahile attı. M. N. Sepetçioğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük