-
1 tokat
tokat yemek eine Ohrfeige bekommen, fam eine geklebt kriegen -
2 tokat
Ohrfeige f\tokat atmak ohrfeigen (-e)\tokat yemek eine Ohrfeige bekommen -
3 atmak
atmak <- ar> v/t werfen; schießen; wegwerfen; jemanden hinauswerfen; verbannen; fam flunkern; Besprechung usw verschieben -e auf A; Brief einwerfen; Brücke usw sprengen; Fremdkörper ausscheiden; Mängel beheben, beseitigen; Kugel stoßen; Pfeil abschießen; tun, geben (-e in A, Salz usw); Satellit starten, abschießen; Farbe verschießen, verbleichen; Naht, Marmor usw platzen;b-ne dayak atmak jemanden verprügeln;hapse atmak ins Gefängnis werfen;-in rengi atmak Person erblassen; Sachen verblassen;(havaya) silah atmak einen Schuss (in die Luft) abgeben;b-ni sokağa atmak jemanden auf die Straße setzen;bş-i sokağa atmak etwas zum Fenster hinauswerfen;şafak atıyor der Tag bricht an;b-nde şafak atmak es mit der Angst zu tun bekommen;bş-e tarih atmak das Datum auf etwas setzen;-in tohumunu atmak den Keim legen zu;bş-i b-nin üstüne atmak jemandem etwas zuschieben;atma Recep, din kardeşiyiz scherzh wer’s glaubt, wird selig!
См. также в других словарях:
tokat atmak (veya patlatmak) — 1) el içi ile vurmak 2) argo dolandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Osmanlı tokadı atmak — 1) bir kimseye sert ve etkili bir biçimde tokat atmak 2) mec. sert ve etkili bir biçimde uyarmak 3) mec. bir kimseye üstünlüğünü kabul ettirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekme tokat girişmek — dayak atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratına indirmek — tokat atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sallamak — i 1) Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. H. E. Adıvar 2) Uydurmak, kafadan atmak 3) Sarsmak 4) mec. Beklenmedik bir başarı kazanmak Seçimlerde Ankara yı salladı. 5) mec. Zor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşk etmek — nsz, der Tokat atmak ... bir kenara çekmek ve meymenetsiz sarhoş suratına iki tokat aşk etmek istedi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekleştirmek — nsz Tokat atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
patlatmak — i 1) Patlama işine yol açmak Kulakları patlatan bir ses bütün ormanı, bütün kuşları, bütün dünyayı susturdu. M. Ş. Esendal 2) Bir silahı veya patlayıcı bir maddeyi ateşlemek 3) mec. Bir insanın sabrını tüketmek 4) nsz Tokat atmak Şimdi patlatırım … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokatlamak — i 1) Tokat atmak Adamı tokatlasalar ... daha fazla bir şey yapmış sayılmazlardı. T. Buğra 2) argo Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şamar patlatmak — aniden güçlü bir tokat atmak Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük