-
1 pulsation
n. nabız atışı, kâlp vuruşu, titreşim, titreşme, titreme* * *1. nabız atışı 2. pulsasyon* * *noun nabız atışı, vuruş -
2 oscillation
n. salınım, sallanma, titreşim, tereddüd, kararsızlık* * *1. osilasyon 2. salınım 3. titreşme -
3 ارتجاج
اِرْتِجاج1. sallantıAnlamı: sallanmak işi2. zangırtıAnlamı: güçlü titremeyle oluşan ses, gürültü3. ihtizazAnlamı: titreşme4. titreşimAnlamı: küçük ve hızlı salınım -
4 اهتزاز
-
5 تأرجح
Iتَأَرْجَحَ1. dingildemekAnlamı: sallanmak, oynamak2. çalkalanmakAnlamı: çalkalama işine konu olmak3. titremekAnlamı: salınım hareketlerini yapmak4. sallanmak5. zangırdamak6. zıngırdamakAnlamı: zangırdamakIIتَأَرْجُح1. sallantıAnlamı: sallanmak işi2. zangırtıAnlamı: güçlü titremeyle oluşan ses, gürültü3. ihtizazAnlamı: titreşme4. titreşimAnlamı: küçük ve hızlı salınım -
6 ترجح
تَرَجُّح1. sallantıAnlamı: sallanmak işi2. ihtizazAnlamı: titreşme3. olasılıkAnlamı: bir şeyin olabilmesi durumu, olabirlik -
7 flicker
birden alevlenmek, canlanmak; titremek, titresmek; sessizce, hizla önünden hizla geçmek,titrek alev, isik; titreme, titresme