-
41 ekeln
I vrsich \ekeln tiksinmek ( vor -den);er ekelt sich vor Ratten fareden tiksinires ekelt mich davor ondan iğreniyorum -
42 verabscheuen
verabscheuen*vt tiksinmek (-den), iğrenç bulmak -
43 ikrâh
arapça اكراه tiksinme, iğrenme. ikrâh etmek tiksinmek, iğrenmek. -
44 istikrâh
arapça استكراه iğrenme, tiksinme. istikrâh etmek iğrenmek, tiksinmek. -
45 schaudern
nefret etmektiksinmektüyleri ürpermek -
46 اشمئزاز
اِشْمِئْزاز1. iğrentiAnlamı: iğrenme2. nefretAnlamı: bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu3. tiksintiAnlamı: tiksinmek işi -
47 تقرف
-
48 تقزز
-
49 تنفر
-
50 عاف
عافَtiksinmekAnlamı: birşeyden uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek -
51 قرف
-
52 قز
IقَزّiğrentiAnlamı: iğrenmeIIقَزَّtiksinmekAnlamı: birşeyden uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek -
53 نفر
Iنَفَر1. neferAnlamı: kimse2. erAnlamı: asker, nefer3. ekipAnlamı: takım, zümre4. fırkaAnlamı: insan topluluğu5. grup6. neferAnlamı: asker, er7. askerAnlamı: erden mareşala kadar orduda görevli bulunan herkes, askerlik görevi veya ödevi8. takımAnlamı: toplulukIIنَفَرَ1. kaçışmakAnlamı: hep birden kaçıp dağılmak2. tiksinmekAnlamı: birşeyden uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek3. tüymekAnlamı: kaçmak -
54 abhor
nefret etmek, tiksinmek -
55 loathe
nefret etmek, tiksinmek, igrenmek -
56 revolt
baskaldirmak, karsi gelmek, ayaklanmak, isyan etmek; igrenmek, tiksinmek; igrendirmek, tiksindirmek, baskaldirma, baskaldiri, ayaklanma, isyan -
57 répugner
-
58 abborrire
t tiksinmek isc+- -
59 detestare
t tiksinmek -
60 disgustare
t hoşlanmamak, tiksinmek
См. также в других словарях:
tiksinmek — den Bir şey, bir kimse, bir düşünce vb.ni kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek, ikrah etmek, istikrah etmek Evin kapısından çıkar çıkmaz kendimden tiksinerek sokaklardayım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikrah etmek — tiksinmek, iğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
istikrah etmek — tiksinmek, iğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEFRET — Tiksinmek, ürküp kaçmak. * Birisinin yakını ve akrabası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşermek — nsz Hamilelikte bazı yiyeceklere karşı aşırı düşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
buruşmak — nsz 1) Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş. R. N. Güntekin 2) Ağızda kekrelik duymak 3) mec. Tiksinmek, hoşlanmamak Gördüklerimden yalnız yüzüm… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğrenmek — nsz 1) Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi. R. H. Karay 2) den Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — nsz, er, hlk. 1) Birikmek 2) Biriktirmek, toplamak 3) Tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiksinme — is. Tiksinmek işi, ikrah, istikrah, nefret İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yermek — i, er 1) Kötülüklerini söylemek, zemmetmek 2) Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı 3) Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek Birleşik Sözler kireçyeren … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefret duymak — birinden tiksinmek, hoşlanmamak Gönlümde o zamana kadar duyduğum nefret yerine büyük bir korku titriyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük