-
21 tiksinti
1. اشمئزاز [اِشْمِئْزاز]Anlamı: tiksinmek işi2. تقرف [تَقَرُّف]Anlamı: tiksinmek işi3. تقزز [تَقَزُّز]Anlamı: tiksinmek işi4. تنفر [تَنَفُّر]Anlamı: tiksinmek işi5. قرف [قَرَف]Anlamı: tiksinmek işi -
22 détester
v tne pas aimer tiksinmek -
23 abominate
v. nefret etmek, iğrenmek, tiksinmek* * *nefret et* * *[ə'bomineit](to detest: He abominates cruelty.) iğrenmek, tiksinmek -
24 tiksinilmek
страд. от tiksinmek -
25 отвращение
сtiksinti, nefret, iğrenmeпита́ть отвраще́ние к кому-чему-л. — birinden, bir şeyden tiksinmek, nefret etmek
-
26 tiksinmemek
v. (neg. form of tiksinmek) be disgusted, loathe, abominate, revolt -
27 abhor
v. nefret etmek, iğrenmek, tiksinmek* * *tiksin* * *[əb'ho:]past tense, past participle - abhorred; verb(to hate very much: The headmaster abhors violence.) nefret etmek- abhorrent -
28 loathe
-
29 revolt
n. başkaldırma, ayaklanma, isyan————————v. başkaldırmak, isyan etmek, ayaklanmak, ayrılmak, iğrenmek, tiksinmek, nefret etmek, dehşete düşmek, iğrendirmek, nefret ettirmek* * *1. isyan et (v.) 2. isyan (n.)* * *[rə'vəult] 1. verb1) (to rebel (against a government etc): The army revolted against the dictator.) isyan etmek2) (to disgust: His habits revolt me.) iğrendirmek2. noun1) (the act of rebelling: The peasants rose in revolt.) isyan etme2) (a rebellion.) isyan•- revolted- revolting -
30 hate one's guts
ölesiye nefret etmek, tiksinmek -
31 hate one's guts
ölesiye nefret etmek, tiksinmek -
32 قز
iğrenti; tiksinmek -
33 نفر
asker; ekip; er; fırka; grup; kaçışmak; nefer; takım; tiksinmek; tüymek -
34 verabscheuen
verabscheuen v/t <o -ge-, h> -den nefret etmek, tiksinmek -
35 απεχθάνομαι
hiç hoşlanmamak, iğrenmek, tiksinmek -
36 βδελύσσομαι
iğrenmek, tiksinmek, nefret etmek -
37 შეზიზღება
f.iğren(dir)mek, nefret etmek, hoşlanmak, tiksinmeki.iğrenme, nefret kin, beğenmemezlik -
38 tiksinme
-
39 yermek
-
40 Abscheu
vor jdm/etw \Abscheu haben bir kimseye/şeye (karşı) tiksinti duymak, bir kimseden/şeyden tiksinmek [o iğrenmek];jds \Abscheu erregen birini tiksindirmek
См. также в других словарях:
tiksinmek — den Bir şey, bir kimse, bir düşünce vb.ni kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek, ikrah etmek, istikrah etmek Evin kapısından çıkar çıkmaz kendimden tiksinerek sokaklardayım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikrah etmek — tiksinmek, iğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
istikrah etmek — tiksinmek, iğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEFRET — Tiksinmek, ürküp kaçmak. * Birisinin yakını ve akrabası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşermek — nsz Hamilelikte bazı yiyeceklere karşı aşırı düşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
buruşmak — nsz 1) Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş. R. N. Güntekin 2) Ağızda kekrelik duymak 3) mec. Tiksinmek, hoşlanmamak Gördüklerimden yalnız yüzüm… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğrenmek — nsz 1) Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi. R. H. Karay 2) den Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — nsz, er, hlk. 1) Birikmek 2) Biriktirmek, toplamak 3) Tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiksinme — is. Tiksinmek işi, ikrah, istikrah, nefret İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yermek — i, er 1) Kötülüklerini söylemek, zemmetmek 2) Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı 3) Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek Birleşik Sözler kireçyeren … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefret duymak — birinden tiksinmek, hoşlanmamak Gönlümde o zamana kadar duyduğum nefret yerine büyük bir korku titriyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük