Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

teyellemek

  • 1 замётывать

    teyellemek
    * * *
    несов.; сов. - замета́ть

    Русско-турецкий словарь > замётывать

  • 2 baste

    teyellemek; (pisen etin üzerine) erimis yag dökmek

    English to Turkish dictionary > baste

  • 3 метать

    fırlatmak
    * * *
    I несов.; сов. - метну́ть; однокр.
    1) atmak; fırlatmak; savurmak

    мета́ть диск — disk atmak

    2) в соч., тк. несов.

    мета́ть икру́ — yumurtlamak; yumurta(sını) dökmek

    II несов.; сов. - намета́ть
    ( шить) teyellemek; çatmak
    ••

    мета́ть пе́тли — ilik sarmak

    Русско-турецкий словарь > метать

  • 4 примётывать

    несов.; сов. - примета́ть

    Русско-турецкий словарь > примётывать

  • 5 смётывать

    несов.; сов. - смета́ть II
    teyellemek, çatmak

    Русско-турецкий словарь > смётывать

  • 6 tack

    n. geçici olarak tutturma, raptiye, iri başlı küçük çivi, besin, yiyecek, yol, yöntem, geminin rüzgâra göre yaptığı yön değişikliği, rüzgâra karşı volta vurma
    ————————
    v. raptiyelemek, teyellemek, tutturmak, çakmak, katmak, eklemek, birleştirmek, gemiyi çevirmek, rüzgâra karşı volta vurmak
    * * *
    1. çivile (v.) 2. çivi (n.)
    * * *
    [tæk] 1. noun
    1) (a short nail with a broad flat head: a carpet-tack.) raptiye
    2) (in sewing, a large, temporary stitch used to hold material together while it is being sewn together properly.) teyel
    3) (in sailing, a movement diagonally against the wind: We sailed on an easterly tack.) gemi rotası
    4) (a direction or course: After they moved, their lives took a different tack.) gidiş, yol
    2. verb
    1) ((with down, on etc) to fasten (with tacks): I tacked the carpet down; She tacked the material together.) raptiyelemek
    2) ((of sailing-boats) to move diagonally (backwards and forwards) against the wind: The boat tacked into harbour.) orsalamak, orsa etmek

    English-Turkish dictionary > tack

  • 7 whip

    n. kamçı, kırbaç, kamçılama, av köpeklerini idare eden kimse, parti denetçisi, parti disiplini bildirisi, makara, teyel, kitap dikişi, çırpma teli, çırpılmış yiyecek
    ————————
    v. kamçılamak, kırbaçlamak, dövmek, çırpmak, kafasına sokmak, zorla öğretmek, yenmek, kapmak, olta atmak, teyellemek, bastırmak (kumaş), çevirmek, döndürmek (topaç vb.), dolamak (ip), çalmak, aşırmak, fırlamak, dalgalanmak (bayrak vb.)
    * * *
    1. çok hızlı çek (v.) 2. kamçıla (v.) 3. kamçı (n.)
    * * *
    [wip] 1. noun
    1) (a long cord or strip of leather attached to a handle, used for punishing people, driving horses etc: He carries a whip but he would never use it on the horse.) kamçı
    2) (in parliament, a member chosen by his party to make sure that no one fails to vote on important questions.) parti üyelerinin oy vermesini sağlamakla görevli parti denetçisi
    2. verb
    1) (to strike with a whip: He whipped the horse to make it go faster; The criminals were whipped.) kamçılamak
    2) (to beat (eggs etc).) çırpmak
    3) (to move fast especially with a twisting motion like a whip: Suddenly he whipped round and saw me; He whipped out a revolver and shot her.) çabucak çıkarmak, birden kaldırmak
    - whipped cream
    - whip up

    English-Turkish dictionary > whip

  • 8 backstitch

    n. teyel, iğneardı dikiş
    ————————
    v. teyellemek, iğneardı dikiş dikmek
    * * *
    1. iğne ardı dikiş 2. iğneardı dikiş

    English-Turkish dictionary > backstitch

  • 9 baste

    v. dövmek, dayak atmak, sopa atmak, azarlamak, haşlamak, paylamak; yağ sürmek, yağlamak, teyellemek
    * * *
    1. teyelle 2. teyelle (v.) 3. teyel (n.)

    English-Turkish dictionary > baste

  • 10 tack together

    v. teyellemek, tutturmak

    English-Turkish dictionary > tack together

  • 11 tack together

    v. teyellemek, tutturmak

    English-Turkish dictionary > tack together

  • 12 سرج

    eyer; kaltak; kolan; semer; teyellemek

    Arabic-Turkish dictionary > سرج

  • 13 شرج

    anüs; büzük; makat; teyellemek

    Arabic-Turkish dictionary > شرج

  • 14 heften

    heften <h>
    1. v/t (an A -e) iliştirmek, tutturmak; Saum usw teyellemek; Buch dikmek
    2. v/r: sich an jemandes Fersen heften b-nin peşinden ayrılmamak

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > heften

  • 15 heften

    heften ['hɛftən]
    I vt
    1) ( anbringen) tutturmak (an -e), raptetmek (an -e); ( mit Heftklammer) tutturmak, zımbalamak
    2) ( Buch) dikmek
    3) ( Stoffe) oyulgalamak, teyellemek
    4) ( Blick, Augen) dikmek ( auf -e)
    5) ( schweiz) (Wunde: nähen) dikmek; ( verbinden) bağlamak; ( pflastern) yapıştırmak
    II vr
    sich \heften ( Blick) dikilmek ( auf -e);
    sich an jds Fersen \heften birinin peşine takılmak, birinin arkasına düşmek [o takılmak]

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > heften

  • 16 anheften

    raptetmek
    teyellemek
    tutturmak

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > anheften

  • 17 Heften

    bağlamak
    teyellemek
    yapıştırmak

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Heften

  • 18 säumen

    duraksamak
    teyellemek
    çevrelemek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > säumen

  • 19 سرج

    I
    سَرْج
    1. kolan
    2. eyer
    3. kaltak
    4. semer
    Anlamı: hayvanların sırtına yerleştirilen ve üzerine yük bağlanan iskeleti ağaçtan yastık
    II
    سَرَّجَ
    teyellemek
    Anlamı: teyel yapmak

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > سرج

  • 20 شرج

    I
    شَرَج
    1. makat
    Anlamı: kıç, anüs
    2. anüs
    Anlamı: sindirim kanalının son bölümündeki çıkış deliği, makat, şerç
    3. büzük
    Anlamı: kalın bağırsağın sona erdiği yer, anüs
    II
    شَرْج
    1. makat
    Anlamı: kıç, anüs
    2. büzük
    Anlamı: kalın bağırsağın sona erdiği yer, anüs
    3. anüs
    Anlamı: sindirim kanalının son bölümündeki çıkış deliği, makat, şerç
    شَرَّجَ
    teyellemek
    Anlamı: teyel yapmak

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > شرج

См. также в других словарях:

  • teyellemek — i Teyel yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilgilemek — i, hlk. İki parçayı birbirine eğreti olarak dikmek, teyellemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilintilemek — i İki parçayı eğreti olarak seyrek dikişle elde dikmek, teyellemek, ilgilemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teyelleme — is. Teyellemek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»