-
1 tembel
خاملكسلكسلانكسولمتبلدمتثاقلمتكاسل -
2 tembel
1. خامل [خامِل]Anlamı: iş görmekten kaçan2. كسل [كَسِل]Anlamı: iş görmekten kaçan3. كسلان [كَسْلان]Anlamı: iş görmekten kaçan4. كسول [كَسُول]Anlamı: iş görmekten kaçan5. متبلد [مُتَبَلِّد]Anlamı: iş görmekten kaçan6. متثاقل [مُتَثَاقِل]Anlamı: iş görmekten kaçan7. متكاسل [مُتَكَاسِل]Anlamı: iş görmekten kaçan -
3 üşengeç
1. أهبل [أَهْبَل]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen2. بارد [بارِد]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen3. بطيء [بَطِيء]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen4. بليد [بَلِيد]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen5. خامل [خامِل]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen6. كسل [كَسِل]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen7. كسلان [كَسْلان]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen8. كسول [كَسُول]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen9. متبلد [مُتَبَلِّد]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen10. متثاقل [مُتَثَاقِل]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen11. متراخ [مُتَرَاخٍ]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen12. متقاعس [مُتَقَاعِس]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen13. متكاسل [مُتَكَاسِل]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen14. متوان [مُتَوَانٍ]Anlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen -
4 haylaz
1. خامل [خامِل]Anlamı: aylaklık eden, tembel2. كسل [كَسِل]Anlamı: aylaklık eden, tembel3. كسلان [كَسْلان]Anlamı: aylaklık eden, tembel4. كسول [كَسُول]Anlamı: aylaklık eden, tembel5. متبلد [مُتَبَلِّد]Anlamı: aylaklık eden, tembel6. متثاقل [مُتَثَاقِل]Anlamı: aylaklık eden, tembel7. متكاسل [مُتَكَاسِل]Anlamı: aylaklık eden, tembel -
5 uyuşuk
1. كسل [كَسِل]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe2. كسلان [كَسْلان]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe3. كسول [كَسُول]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe4. مبنج [مُبَنَّج]5. متبلد [مُتَبَلِّد]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe6. متثاقل [مُتَثَاقِل]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe7. متكاسل [مُتَكَاسِل]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe8. متلكئ [مُتَلَكِّئ]Anlamı: gevşek, tembel, sünepe9. مخدر [مُخَدَّر] -
6 uyuntu
1. كسل [كَسِل]Anlamı: uyuşuk, tembel2. كسلان [كَسْلان]Anlamı: uyuşuk, tembel3. متبلد [مُتَبَلِّد]Anlamı: uyuşuk, tembel4. متثاقل [مُتَثَاقِل]Anlamı: uyuşuk, tembel5. متكاسل [مُتَكَاسِل]Anlamı: uyuşuk, tembel -
7 miskinlik
1. تكاسل [تَكَاسُل]Anlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek2. قصر [قَصَر]Anlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek3. قصور [قُصُور]Anlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek4. كسل [كَسَل]Anlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek -
8 hımbıl
1. كسل [كَسِل]Anlamı: uyuşuk, tembel2. كسلان [كَسْلان]Anlamı: uyuşuk, tembel3. كسول [كَسُول]Anlamı: uyuşuk, tembel -
9 tembellik
-
10 tembelleşmek
كسل [كَسِلَ]Anlamı: tembel olmak
См. также в других словарях:
tembel — TEMBÉL, Ă, tembeli, e, adj. Nepăsător, indiferent; indolent, lăsător; tâmpit, idiot. – Din tc. tembel. Trimis de pan111, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 TEMBÉL adj. v. indiferent. Trimis de siveco, 13.09.2007. Sursa: Sinonime tembél adj … Dicționar Român
tembel — sf., Far. tenbel 1) İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar. A. Ş. Hisar 2) tıp Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ) Galiba karaciğeri de… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası tembel — sf. Alık, budala, basireti olmayan (kimse) Ben, dedim, senin gibi kafası tembel adam değilim. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sultani tembel — sf. Tembel, iş görmekten hoşlanmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşuk — tembel … Beypazari ağzindan sözcükler
işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar) — tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir, çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHATTÜR — Tembel tembel yürümek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi — tembel, uyuşuk, cansız, miskin … Çağatay Osmanlı Sözlük
irincek — tembel, kahil, ağır … Çağatay Osmanlı Sözlük
ermegil — tembel, eringen I, 42, 70, 138 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HADIR — Tembel, uyuşuk, uyumu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
