-
1 kurieren
tedavi etmek -
2 Behandlung
1) ( Umgang) muamele;2) ( Therapie) tedavi;ambulante/stationäre \Behandlung ayakta/yatakta tedavi;bei wem sind Sie in \Behandlung? kimde tedavi görüyorsunuz?;ich war früher in \Behandlung bei Dr. X wegen... bundan önce... yüzünden Dr. X beni tedavi ediyordu3) ( eines Themas) işleme4) tech işleme -
3 Behandlung
Behandlung f <Behandlung; Behandlungen> muamele; davranış; tedavi;ambulante (stationäre) Behandlung ayakta (yatakta) tedavi;in (ärztlicher) Behandlung sein tedavi görmek -
4 ambulant
1) ( wandernd) gezgin, seyyar\ambulante Behandlung ayakta tedavi;jdn \ambulant behandeln birini ayakta tedavi etmek -
5 ärztlich
tıbbî;\ärztliches Attest tıbbî rapor;in \ärztlicher Behandlung sein tıbbî tedavi görmeksich \ärztlich behandeln lassen kendini tedavi ettirmek -
6 behandeln
behandeln*vter behandelt sie gut/schlecht ona iyi/kötü davranıyor2) ( handhaben) kullanmakder \behandelnde Arzt tedavi eden hekim;seine Zähne \behandeln lassen dişlerini baktırmak -
7 Heilmethode
tedavi yöntemi, tedavi metodu -
8 Behandlung
f.ele almaf.işlemef.tedavitedavi -
9 Therapie
f.tedavitedavif.terapi -
10 ambulant
ambulant behandelter Patient ayakta tedavi gören hasta -
11 ärztlich
ärztlich adj tıbbî;ärztlich behandeln tıbbî tedavi altında bulundurmak;ärztliches Attest hekim raporu -
12 behandeln
behandeln v/t <o -ge-, h> ele almak; -e davranmak; muamele etmek; MED -i tedavi etmek; a TECH işlemek -
13 Beschäftigungstherapie
Beschäftigungstherapie f meşguliyetle tedavi -
14 Bewegungstherapie
Bewegungstherapie f hareketle tedavi -
15 Heilbarkeit
Heilbarkeit f <Heilbarkeit; o pl> tedavi edilebilirlik -
16 heilen
heilen <h>1. v/t <h> iyileştirmek, tedavi etmek;jemanden heilen von etwas b-ni bş-den kurtarmak2. v/i <sn> iyileşmek -
17 Heilmethode
Heilmethode f tedavi yöntemi/usulü -
18 Heilpraktiker
Heilpraktiker m, Heilpraktikerin f doğal tedavi uzmanı -
19 Heilpraktikerin
Heilpraktiker m, Heilpraktikerin f doğal tedavi uzmanı -
20 Heilung
См. также в других словарях:
tedavi — is., Ar. tedāvī 1) İlaç vb. ile hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma Hastadır diye tedavisine koşanların haddi hesabı yoktu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Aksayan bir şeyi düzeltme, iyileştirme Birleşik Sözler ayakta tedavi fizik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedavi etmek — 1) ilaçla iyileştirmek, sağaltmak 2) mec. düzeltmek Artık geri dönmek, istemeden açtığım yarayı tedavi etmek zamanı gelmişti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEDAVİ — İlâç verme. İyileşmesi için bakma. * Hastalığı iyi etme tarzı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayakta tedavi — is., tıp Hastanın yatağa yatırılması gerekli görülmeyerek kendisine ayakta yapılan tedavi, ayak tedavisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kimyasal tedavi — is., tıp Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi yöntemi, kemoterapi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fizik tedavi uygulayıcısı — is. Fizik tedavisi yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
hastaneye kaldırmak (veya yatırmak) — tedavi amacıyla hastaneye götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sülük vurmak — tedavi amacıyla sülük yapıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BARAS — Tedavi edilmesi mümkün olmayan ve vücutta beyaz lekeler meydana getiren bir hastalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUAFESE — Tedavi etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜDAVÎ — Tedavi eden. İyileştirmeğe hizmet eden. İlâç veren … Yeni Lügat Türkçe Sözlük