-
1 spazierenfahren
taşıtla gezinti yapmak -
2 Spazierfahrt
taşıtla gezinti -
3 Spazierfahrten
taşıtla gezinti -
4 befahren
1. v/t <unreg, o -ge-, h>: Straße (taşıtla, yolu) kullanmak; (taşıtla) -den geçmek -
5 شحنة
IشَحْنَةkargoAnlamı: bir taşıtla taşınan eşya, yükIIشِحْنَة1. zaptiyeAnlamı: osmanlı imparatorluğunda toplum güvenliğini sağlamakla görevli asker ve polis kuruluşu2. kin3. kargoAnlamı: bir taşıtla taşınan eşya, yük4. polis5. zabıta -
6 проезжать
несов.; сов. - прое́здить, прое́хать1) сов. прое́хать врз geçmekпрое́хать по мосту́ — köprüden geçmek
как туда́ прое́хать? — oraya (taşıtla) nereden gidilir?
на маши́не по тако́й гря́зи не прое́дешь — araba bu kadar çamuru sökemez
Минск мы прое́хали но́чью — Minsk'i gece geçtik
я прое́хал (свою) ста́нцию — ineceğim istasyonu geçtim
2) сов. прое́хать yapmak, (yol) almakза су́тки он прое́хал три́ста киломе́тров — yirmi dört saatte üç yüz kilometre yaptı
3) сов. прое́здить ( тратить на поездку) yolculuk(lar) için harcamak -
7 развозить
несов.; сов. - развезти́( bir taşıtla) götürmek, ulaştırmak••доро́гу развезло́ — yol çamurdan zor geçilir hale geldi
-
8 разъезд
мразъе́зд делега́тов — delegelerin gitmesi
карти́на "Театра́льный разъе́зд" — "Tiyatrodan Dağılış" tablosu
2) (разъе́зды) мн. ( поездки) gezilerпровести́ ме́сяц в разъе́здах — bir ayı şuraya buraya gezi yapmakla geçirmek
4) воен. ( кавалерийский) atlı keşif kolu -
9 разъезжаться
-
10 Tagesfahrt
Tagesfahrt f günübirlik gezi (taşıtla) -
11 befahren
befahren*diese Straße ist wenig/stark \befahren bu sokaktan [o yoldan] az/çok taşıt geçer -
12 nachfahren
-
13 befahren
üzerinden geçmek (taşıtla) -
14 fahren
-
15 Fahrt
-
16 Fahrten
gidiş (bir taşıtla)yolculuk -
17 Rundfahrt
-
18 Rundfahrten
-
19 vorbeifahren
önünden geçmek (taşıtla) -
20 vorfahren
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kargo — is., İng. cargo 1) Yük taşıyan uçak veya gemi 2) Uçak, gemi vb. bir taşıtla taşınan eşya, yük 3) Bir yerden bir yere yük veya posta taşıyan şirket 4) Bu şirketin taşıdığı yük veya posta … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolculuk — is., ğu 1) Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk. F. N. Çamlıbel 2) Bu gidiş gelişte geçen süre 3) Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolmuş yapmak — 1) teker teker yolcu alıp dolduğunda yola çıkan taşıtla yolcu taşımak 2) birkaç kişi ortaklaşa bir taşıt tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük