-
1 mars
mars s( tavlada) Doppelgewinn mbirini \mars etmek ( tavlada); gegen jdn doppelt gewinnen; ( fam) ( söz söylemeyecek duruma getirmek) jdm den Mund stopfen -
2 cihar
cihar [dʒixar] s\ciharıdü die Vier und die Zwei\ciharıse die Vier und die Drei\ciharıyek die Vier und die Eins -
3 dubara
-
4 düse
-
5 düşeş
-
6 hepyek
-
7 kırık
1) Bruch myerde bir cam kırığı buldu er fand eine Glasscherbe auf dem Boden; ( daha küçük) er fand einen Glassplitter auf dem BodenII adj1) gebrochen\kırık çizgi math eine gebrochene LinieK\kırık testi lit (Heinrich v. Kleist) Der zerbrochene Krug4) \kırık dölü uneheliche(s) Kind5) ( tavlada pul) geschlagen
См. также в других словарях:
kırmak — i, ar 1) Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak Taşları kırmak. Bardağı kırmak. 2) İri parçalara ayırmak 3) nsz Belirli bir biçimde katlamak Forma kırmak. 4) Öldürmek, yok olmasına neden olmak Bu yıl soğuk hayvanları kırdı. 5) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küşat — is., dı, esk., Far. guşād 1) Açma, açılış 2) Tavlada bir çeşit oyun 3) mec. Güzellik, hoşluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
mars — is., Ar. mers Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavla — 1. is., Ar. ṭavīle At ahırı Piyade subaylarının binekleri, makineli tüfek bölümünün katırları o tavlada dururdu. N. Cumalı 2. is., İt. tavola 1) Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşeş atmak — 1) tavlada zarlar altı altı gelmek Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. H. Taner 2) mec. umulmadık bir başarı kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük