-
1 takdir
takdir [iː]1. subst Wertschätzung f; JUR Ermessen n; Einschätzung f; Vorbestimmung f, Vorsehung f; Fall m;-i takdir etmek schätzen A, würdigen A; anerkennen; bewerten, benoten A;takdir hakkı richterliche(s) Ermessen;takdir-i ilahî göttliche(r) Ratschluss;bu takdirde in diesem Fall -
2 takdir
takdir s1) Ermessen ntbirinin \takdirine kalmak in jds Ermessen liegen2) Anerkennung f, Würdigung f, Schätzung fbir şeyi \takdir etmek etw würdigen [o schätzen], etw (lobend) anerkennen\takdir olunmak Anerkennung finden, gewürdigt werdenbaşarısı \takdire layıktır seiner Leistung gebührt Anerkennung4) (kıymet \takdiri) Schätzung fbir şeyin nasıl biteceğini \takdir etmek abschätzen [o beurteilen], wie etw ausgehen wird5) Auswertung f -
3 takdir
а1) одобре́ниеtakdir kazanmak — заслужи́ть одобре́ние
2) оце́нка3) определе́ние; прики́дкаtakdiri kıymet — определе́ние цены́ (сто́имости), оце́нка
4) предопределе́ние, судьба́, рокhava müsait olduğu takdirde — в слу́чае, е́сли пого́да бу́дет благоприя́тствовать
□
-ı takdir etmek — а) одобря́ть, высоко́ цени́ть; б) определя́ть, прики́дывать; оце́нивать, дава́ть оце́нку◊
takdir hakkı — пра́во выноси́ть реше́ние◊
aksi takdirde — в проти́вном слу́чае, ина́че◊
bu takdirde, o takdirde — в э́том слу́чае, в тако́м слу́чае -
4 takdir
arapça تقدير 1.değerlendirme. 2.beğenme. 3.Tanrı’nın isteği. takdîr edilmek 1.değerlendirilmek. 2.beğenilmek. 3.değer biçilmek. takdîr etmek 1.değerlendirmek. 2.beğenmek. 3.değer biçmek. -
5 takdir
одобре́ние (с)* * *1.1) одобре́ниеtakdirini kazanmak — заслужи́ть чьё-л. одобре́ние
2) оце́нка; определе́ние, прики́дкаtakdir etmek / eylemek — а) одобря́ть, высоко́ цени́ть; б) определя́ть, прики́дывать; оце́нивать, дава́ть оце́нку
3) предопределе́ние, судьба́, рок2.1) с формой на dığı передает содержание придаточных условных предложений в слу́чае, е́сли...hava müsait olduğu takdirde — в слу́чае, е́сли пого́да бу́дет благоприя́тствовать
geldiği takdirde — е́сли он придёт
2) в соч.o takdirde — в тако́м слу́чае, тогда́
bu takdirde — в э́том слу́чае
-
6 takdir
n. appreciation, admiration, recognition, estimation, approbation, commendation, discretion, estimate, opinion, regard, tribute* * *1. appreciation 2. plaudit -
7 takdir et
1. think highly of 2. admire 3. appreciate 4. ordain 5. admired (v.) -
8 takdir
fore-ordination, destiny, fate, predestination* * *destiny* * *divine decree, fate -
9 takdir
pesn -
10 takdir
ЩЫТХЪУ -
11 takdir
лъытэ, щытхъу -
12 takdir
εκτίμηση, αναγνώριση αξιολόγηση, (kader) μοίρα -
13 takdir
divine decree, fate. -
14 takdir
destiny; fate -
15 takdir
إعجابتثمينتقديرعلمفقهفهممعرفة -
16 takdir
1. إعجاب [إِعْجاب]Anlamı: beğenme, değer verme2. تثمين [تَثْمِين]Anlamı: değre biçme3. تقدير [تَقْدِير]Anlamı: değre biçme4. تقدير [تَقْدِير]Anlamı: beğenme, değer verme5. فقه [فِقْه]Anlamı: anlama6. فهم [فَهْم]Anlamı: anlama7. معرفة [مَعْرِفَة]Anlamı: anlama8. علم [عِلْم]Anlamı: anlama -
17 takdir
"predestination, fate; appreciation, admiration; estimate; understanding; case" -
18 takdir
"1. appreciation, recognition of the worth, merit, or importance of (someone, something). 2. appreciation, understanding fully, being fully sensible of. 3. approval, commendation, applause. 4. estimating the worth of, evaluating, valuing, setting a value on; appraising (the worth) of; assessing (the worth) of. 5. individual judgment, discretion; law judicial discretion. 6. the will of God, fate; God´s foreordaining (something); predestination. -de in the event that..., in the event of..., if...: Yağmur yağdığı takdirde toplantı ertelenecek. In the event of rain the meeting will be postponed. -ine bırakmak /ı, ın/ to leave (a matter) to (someone) to decide, leave (a matter) to (someone´s) judgment or discretion. - böyle imiş. colloq. This is the way it was fated to be. - etmek /ı/ 1. to appreciate, recognize the worth, merit, or importance of (someone, something). 2. to appreciate, understand fully, be fully sensible of. 3. to approve, commend, applaud. 4. to estimate the worth of, evaluate, value, set a value on; to appraise (the worth) of; to assess (the worth) of. 5. (for God) to foreordain, predestine. - hakkı law (a judge´s) right to exercise judicial discretion. -ine kalmak /ın/ (for a matter) to be left to (someone) to decide, be left to (someone´s) judgment or discretion. -ini kazanmak /ın/ to win (someone´s) approval. - toplamak to win general approval. - yerini bulmak (for what was fated to happen) to happen." -
19 takdir
təqdir -
20 takdir değeri
Schätzwert m
См. также в других словарях:
takdir — is., Ar. taḳdīr 1) Beğenme, beğenip belirtme, değer verme ... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor. Ş. Rado 2) Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama 3) Takdirname 4) Değer biçme Yapının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir etmek (veya eylemek) — 1) beğenmek Ama içinden yine onu takdir etmekten de geri kalmazmış. A. Ş. Hisar 2) önemini, gerekliliğini, değerini anlamak Yarın pazar karıcığım / İşe gitmek var, takdir edersin. C. S. Tarancı 3) değer biçmek, değerlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir hakkı — is., huk. Kanunun belirlediği durumlarda yargıca tanınan değerlendirme serbestliği, takdir yetkisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir yetkisi — is., huk. Takdir hakkı … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir yetkisi — kanunun belirlediği durumlarda hakime tanınan değerlendirme serbestliği ; takdir hakkı … Hukuk Sözlüğü
takdir — (A.) [ ﺮیﺪﻘﺕ ] 1. değerlendirme. 2. beğenme. 3. Tanrı nın isteği … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAKDİR — Kıymet vermek. Değerini, kıymetini, lüzumunu anlamak. * Kader. * Düşünmek. * Öyle saymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
takdir olunmak — 1) beğenilmek 2) değeri, önemi, gereği anlaşılmak 3) değeri biçilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdîr edilmek — 1. değerlendirilmek. 2. beğenilmek. 3. değer biçilmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
takdîr etmek — 1. değerlendirmek. 2. beğenmek. 3. değer biçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAKDİR-İ KELÂM — Söze değer vermek. * Sözün kıymeti. Sözden anlaşılan husus … Yeni Lügat Türkçe Sözlük