Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

taşıtla

  • 1 проезжать

    несов.; сов. - прое́здить, прое́хать
    1) сов. прое́хать врз geçmek

    прое́хать по мосту́ — köprüden geçmek

    как туда́ прое́хать? — oraya (taşıtla) nereden gidilir?

    на маши́не по тако́й гря́зи не прое́дешь — araba bu kadar çamuru sökemez

    Минск мы прое́хали но́чью — Minsk'i gece geçtik

    я прое́хал (свою) ста́нцию — ineceğim istasyonu geçtim

    2) сов. прое́хать yapmak, (yol) almak

    за су́тки он прое́хал три́ста киломе́тров — yirmi dört saatte üç yüz kilometre yaptı

    3) сов. прое́здить ( тратить на поездку) yolculuk(lar) için harcamak

    Русско-турецкий словарь > проезжать

  • 2 развозить

    несов.; сов. - развезти́
    ( bir taşıtla) götürmek, ulaştırmak
    ••

    доро́гу развезло́ — yol çamurdan zor geçilir hale geldi

    Русско-турецкий словарь > развозить

  • 3 разъезд

    м
    1) ( отъезд) ( taşıtla) gitme, ayrılma

    разъе́зд делега́тов — delegelerin gitmesi

    карти́на "Театра́льный разъе́зд" — "Tiyatrodan Dağılış" tablosu

    2) (разъе́зды) мн. ( поездки) geziler

    провести́ ме́сяц в разъе́здах — bir ayı şuraya buraya gezi yapmakla geçirmek

    3) ж.-д. barınma hattı ( путь); barınma garı ( пункт)
    4) воен. ( кавалерийский) atlı keşif kolu

    Русско-турецкий словарь > разъезд

  • 4 разъезжаться

    несов.; сов. - разъе́хаться
    1) в соч. ( taşıtla) gitmek; dağılmak

    к десяти́ часа́м го́сти ста́ли разъезжа́ться — saat ona doğru konuklar dağılmaya başladı

    она́ разъе́халась с му́жем — kocasından ayrıldı

    у него́ но́ги разъезжа́лись — ayakları iki yana kayıyordu

    Русско-турецкий словарь > разъезжаться

См. также в других словарях:

  • kargo — is., İng. cargo 1) Yük taşıyan uçak veya gemi 2) Uçak, gemi vb. bir taşıtla taşınan eşya, yük 3) Bir yerden bir yere yük veya posta taşıyan şirket 4) Bu şirketin taşıdığı yük veya posta …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yolculuk — is., ğu 1) Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk. F. N. Çamlıbel 2) Bu gidiş gelişte geçen süre 3) Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolmuş yapmak — 1) teker teker yolcu alıp dolduğunda yola çıkan taşıtla yolcu taşımak 2) birkaç kişi ortaklaşa bir taşıt tutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»