-
121 stanchion
n. destek, direk————————v. desteklemek, taşımak, tutmak -
122 you have too much carry on baggage
yanınızda taşımak için çok fazla şey almışsınız.English-Turkish dictionary > you have too much carry on baggage
-
123 bandy about
v. lâf taşımak, herkese yaymak, dedikodusunu yapmak -
124 be qualified to do smth
v. yeterli vasıfları taşımak -
125 bear arms
silâh taşımak, silâh altında olmak, asker olmak, askerlik yapmak -
126 carry coal to newcastle
tereciye tere satmak, havanda su dövmek, denize su taşımak -
127 carry weight with
etkisi olmak, önemi olmak, önem taşımak -
128 chair smb. off
sandâlyesiyle beraber omuzlarda taşımak
См. также в других словарях:
taşımak — i 1) Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. S. F. Abasıyanık 2) Üstünde bulundurmak Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı. Y. K. Beyatlı 3) Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şapkasını giymek (veya taşımak) — (birinin) kendi kimliğinin veya düşüncelerinin dışında başka birinin kimliğini geçici olarak taşımak veya onun düşünceleriyle ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lakırtı taşımak — laf taşımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizli din taşımak — din veya inancını kimseye bildirmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğününde kalburla (veya elekle) su taşımak — (birinin) bir yardımına karşılık olarak bekâr bir kimseye çok büyük bir yardımda bulunma sözü vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalburla su taşımak — verimsiz, sonuçsuz bir işle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
omuzda taşımak — çok saygı göstermek, yüceltmek, övmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf taşımak — dedikodu ederek laf götürüp getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
adını taşımak — birinin adıyla anılmak, sahip olduğu adın sorumluluğunu yüklenmiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başta taşımak — çok saygı göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tartmak — taşımak … Beypazari ağzindan sözcükler