-
1 затор
-
2 завал
tıkanıklık, tıkanmaТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > завал
-
3 затор
tıkanıklık, tıkanma, duraklamaТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > затор
-
4 пробка
ж1) тк. ед. ( материал) mantar2) ( для бутылок) mantar, tıpa; kapsül ( металлическая)3) эл. sigortaпро́бка перегоре́ла — sigorta attı
4) ( затор) tıkanıklıkна доро́ге про́бка — yol tıkanık
••он глуп как про́бка — meşe odunudur
-
5 закупорка
= закупориваниеtıkanma, tıkanıklıkТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > закупорка
-
6 засор
tıkanma, tıkama, tıkanıklıkТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > засор
-
7 засорение
tıkanma, tıkama, tıkanıklıkТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > засорение
См. также в других словарях:
tıkanıklık — is., ğı 1) Tıkanık olma, iyi işleyememe durumu 2) Soluğun kesilir gibi olması Birleşik Sözler damar tıkanıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğucu — sf. 1) Boğma özelliği olan Boğucu gaz. 2) Solunumu güçleştiren Göğsünde boğucu bir tıkanıklık vardı. P. Safa 3) mec. Çok sıcak, sıkıntı veren Eski evinin boğucu, dertli havasından kurtulmak için komisyoncu kendini hemen sokağa attı. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tren kazası — is. 1) Demir yolunda meydana gelen kaza 2) mec. Amacı belirlenmiş bir konunun, bir olayın gelişme aşamalarında bir tıkanıklık, olumsuzluk olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
SIMAME — Kan damarlarında tıkanıklık yapan kan pıhtısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
