-
1 tüketmek
-
2 tüketmek
-
3 nefes
nefes Atem m; Zug m (beim Rauchen); Hauch m; Heilung f durch Besprechung und Anhauchen (Aberglauben);-e nefes aldırmamak jemanden nicht zu Atem kommen lassen;nefes almak Atem holen, atmen; einatmen; fig verschnaufen;geniş nefes almak tief (ein)atmen;nefes darlığı Asthma n, Atemnot f;-e nefes etmek einen Kranken durch Besprechung und Anhauchen heilen;nefes nefese ganz außer Atem; gerade eben;nefes tüketmek fig fam sich (D) den Mund fusselig reden;nefes vermek ausatmen;nefesini tutmak den Atem anhalten -
4 sıfır
sıfır Null f; null, wertlos;SPORT dört sıfır vier zu null;sıfır altı (üstü) … derece … Grad unter (über) Null;sıfır büyüme Nullwachstum n;sıfırdan başlamak von Null anfangen;sıfırın altında (üstünde) … derece … Grad unter (über) Null;sıfırı tüketmek fam völlig ausgepumpt sein; nichts zu beißen haben -
5 harcamak
vt1) ( sarf etmek) ausgeben (-e für)bu kadar parayı neye harcadın? wofür hast du so viel Geld ausgegeben?2) ( tüketmek) verbrauchen; (boşa \harcamak) verschwenden; (boşa zaman \harcamak) Zeit verschwenden -
6 sarf
sarf s -
7 tüketilmek
-
8 tüketme
-
9 yoğaltmak
См. также в других словарях:
tüketmek — tüketmek, bitirmek II, 309 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüketmek — i 1) Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti. E. E. Talu 2) Güçsüzleştirmek, bezdirmek 3) Yürüyerek aşmak, bitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek tüketmek — yüreği tükenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes tüketmek — uzun uzun ve boş konuşmak Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıfırı tüketmek — 1) gücü kalmamak Sonra ulusal sporumuzda hızla geriledik, çok geçmeden sıfırı tükettik. T. Halman 2) yoksul duruma gelmek, yoksullaşmak 3) ölmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğini tüketmek — (birinin) bir şeyi anlayıncaya kadar anlatanı çok yormak … Çağatay Osmanlı Sözlük
istihlak etmek — tüketmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitirmek — i 1) Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım. P. Safa 2) Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu. A. Gündüz 3) Onulmaz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarçur — is. Gereksiz yerlere harcayıp tüketmek anlamındaki çarçur etmek ve gereksiz yere harcanmak, ziyan olmak anlamlarındaki çarçur olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz Birikmiş parasını, elindeki sermayeyi çarçur etmesinden koruyabilmek için yine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eritmek — i 1) Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... H. Taner 2) mec. Harcayıp tüketmek 3) mec. Çok üzmek 4) mec. Zayıflatmak 5) mec. Yok etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük