-
1 susturmak
-
2 susturmak
-
3 susturmak
v. silence, cut short, shush, blanket, burke, confute, gag, hush, outtalk, quiet, quieten, shut up, squelch, still, stow, wither--------susturmak (tartışmada)v. score off -
4 susturmak
заглуша́ть* * *-i1) заста́вить замолча́ть2) заткну́ть рот, переспо́рить -
5 susturmak
letandin -
6 susturmak
В1) заставля́ть замолча́ть2) заткну́ть рот; переспо́рить, переговори́ть -
7 susturmak
зэIугъэнэн, щыригъэтын -
8 susturmak
أسكت -
9 susturmak
أسكت [أَسْكَتَ]Anlamı: susmasını sağlamak -
10 susturmak
to silence, to quieten, to hush, to muzzle, to gag, to shut (sb) up -
11 susturmak
"/ı/ to silence, make (someone) stop talking; to reduce (someone) to silence." -
12 bağırarak susturmak
v. shout smb. down -
13 gülerek susturmak
v. laugh down -
14 yuhalayarak susturmak
v. hoot down, howl down -
15 susturulmak
страд. от susturmak -
16 susturmamak
v. (neg. form of susturmak) silence, cut short, shush, blanket, burke, confute, gag, hush, outtalk, quiet, quieten, shut up, squelch, still, stow, wither -
17 çene
çene s2) Kinn ntbirinin \çenesini dağıtmak jdm die Fresse polierenbirinin \çenesini kapatmak jdm den Mund stopfen [o das Maul]; ( susturmak) jdn zum Schweigen bringen\çenesini tutamamak den Mund nicht halten können\çenesini tutmak den Mund halten\çeneni tut! halt den Mund!, halt die Klappe!\çene çalmak schwatzen, schwätzen ( südd)\çene yormak in den Wind reden\çenesi durmamak wie ein Wasserfall redenbiriyle birazcık çene çalmak mit jdm einen kleinen Schwatz halten -
18 susturma
-
19 zınk
"used in: - diye (stopping) with a sudden, noisy jolt; with a jolt. - diye susturmak /ı/ to shut (someone) up then and there, silence (someone) immediately. "
См. также в других словарях:
susturmak — i 1) Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay 2) Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilzam etmek — susturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesini kapatmak — susturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına gem vurmak — susturmak, söyletmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına tıkmak — susturmak, konuşmasına engel olmak Aleyhinde kim ne söylerse hemen ağızlarına tıkarlardı. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
haptetmek — i, der, esk., Ar. ḥabṭ + T. etmek Karşısındakini susturmak, cevap veremez durumunda bırakmak Bu sözüyle beni haptetti … Çağatay Osmanlı Sözlük
öteden beriden — zf. Çeşitli yerlerden veya şeylerden, şundan bundan, şuradan buradan Öteden beriden susturmak isteyenler oldu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
susturma — is. Susturmak işi, ilzam … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıpışlamak — i, hlk. Çocuğu uyutmak veya susturmak için arkasına yavaş yavaş vurmak, tapıklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemik atmak — hkr. (birinin önüne) susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lal etmek — konuşamaz duruma sokmak, susturmak Bazı ihtiyar âlimlerimizin lisana vukuflarına hayran oldum, mantıklarıyla bizi lal ettiler. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük