-
1 sosyal
sosyal sozial;sosyal çalışman Sozialarbeiter m, -in f;sosyal güvenlik kuruluşu Sozialversicherungsanstalt f;sosyal konut Sozialwohnung f;Sosyal Sigortalar Kurumu Sozialversicherungsgesellschaft f (Türkei);sosyal yardım Sozialhilfe f -
2 sosyal
sozial; ( toplumsal) gesellschaftlich\sosyal statü soziale [o gesellschaftliche] Stellung -
3 sosyal bünye
→ sosyal yapı Sozialstruktur f -
4 sosyal çalışmacı
Sozialarbeiter(in) m(f) -
5 sosyal demokrat
Sozialdemokrat(in) m(f) -
6 sosyal devlet
Sozialstaat m -
7 sosyal konut
Sozialwohnung f -
8 sosyal yapı
Sozialstruktur f -
9 bakanlığı
bakanlığı: çalışma bakanlığı Arbeitsministerium n;çevre bakanlığı Umweltministerium n;dışişleri bakanlığı Außenministerium n;içişleri bakanlığı Innenministerium n;eğitim bakanlığı Schulministerium n;sağlık bakanlığı Gesundheitsministerium n;savunma bakanlığı n Verteidigungsministerium n;sosyal yardım bakanlığı Ministerium n für Soziales;ulaştırma bakanlığı Verkehrsministerium n -
10 bilim
bilim Wissenschaft f; Wissen n; -kunde f;bilim adamı Wissenschaftler m;fen bilimleri Naturwissenschaften f/pl;sosyal bilimler Sozialwissenschaften f/pl -
11 çalışman
çalışman: sosyal çalışman Sozialarbeiter m, -in f -
12 içerikli
içerikli inhaltlich;sosyal içerikli sozial ausgerichtet (Sache) -
13 konut
konut1 <- tu> Wohnung f; Wohnraum m; Wohn-; Wohnsitz m;konut belgesi Wohnsitzbescheinigung f;konut hapsi Hausarrest m;sosyal konut Sozialwohnung f -
14 sigorta
sigorta acentası Versicherungsanstalt f;sigorta bedeli Versicherungssumme f;sigorta poliçesi Versicherungsschein m;sigorta primi Versicherungsprämie f;sigorta şirketi Versicherungsgesellschaft f;karşılıklı sigorta Versicherung f auf Gegenseitigkeit;kaza sigortası Unfallversicherung f;mali mesuliyet sigortası Haftpflichtversicherung f;sağlık sigortası Krankenversicherung f;sosyal sigorta Sozialversicherung f;trafik sigortası Kraftfahrzeugversicherung f;yangın sigortası Feuerversicherung f;hayat sigortası Lebensversicherung f;-i sigorta etmek jemanden versichern (-e karşı gegen A);(kendini) sigorta ettirmek sich versichern (lassen) (-e auf A, -e karşı gegen A); eine Versicherung haben;sigortaya tabi versicherungspflichtig -
15 adaletsizlik
-
16 çalışmacı
(sosyal \çalışmacı) Arbeiter(in) m(f) -
17 Hristiyan
-
18 içtimaî
-
19 ortam
-
20 piyasa ekonomisi
wirtsch Marktwirtschaft fserbest \piyasa ekonomisi freie Marktwirtschaftsosyal \piyasa ekonomisi soziale Marktwirtschaft
- 1
- 2
См. также в других словарях:
sosyal — sf., li, Fr. social Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai Siz de vaktine, saatine göre ya etraftaki manzaraya ya birtakım sosyal metafizik düşüncelere yahut da sadece kendi şahsi kaygılarınıza dalıp gitmişsinizdir. R. N. Güntekin Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sosyal — Philippine word for “social,” often used pejoratively to imply upward mobility. Daxim Lucas gives an example of sosyal behavior in The Philippine Daily Inquirer: When Starbucks first landed on local shores a little over a decade ago, its outlets… … Dictionary of unconsidered lexicographical trifles
sosyal güvenlik — Sosyal sigorta, sosyal yardım vb. araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına alma … Hukuk Sözlüğü
sosyal kurallar — sosyal ilişkileri düzenleyen din, ahlak, görgü ve hukuk kuralları … Hukuk Sözlüğü
sosyal yapı — is., top. b. İçinde sosyal ilişkilerin, sosyal olayların meydana geldiği, sosyal grupların ve kurumların yer aldığı toplumun şekil ve çerçevesiyle ilgili dış görünüşe sahip olan bir sosyal varlık, toplumsal yapı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal adalet — is. Toplumun değişik kesimlerinde hayat standardı, gelir düzeyi vb. birtakım ölçülerin fırsat eşitliği çerçevesinde dikkate alınmasıyla sosyal alanda sağlanan denge durumu Anayasamız sosyal devlet, sosyal adalet temel ilkelerine dayanıyor. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal güvenlik — is., ği, huk. Sosyal sigorta, sosyal yardım vb. araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına alma … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal olay — is. İnsanlar arası ilişkilerden doğan ve bir defa olup biten sosyal oluşum, sosyal hadise Sanat eseri, estetik bir değerin taşıyıcısı olduğu kadar bir sosyal olaydır. S. Hilav … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal devlet — fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev bilen devlet … Hukuk Sözlüğü
sosyal demokrasi — is. Sosyal alanda emekçi toplum kesimlerinin çıkarlarının korunması ve üretimi artırmak yanında hakça bölüşümü de ön planda tutan sosyal ve siyasi akım … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal devlet — is. Ekonomik ve sosyal alanlarda bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlayıcı politikalar üreten devlet modeli … Çağatay Osmanlı Sözlük