-
41 مروم
مَرُوم1. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif2. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat -
42 مشتهى
مُشْتَهًى1. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif2. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat -
43 مطلوب
مَطْلُوب1. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif2. pasifAnlamı: borç toplamı3. matlupAnlamı: istenilen, aranılan4. muratAnlamı: istek, dilek5. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat -
44 مغبة
مَغَبَّة1. akıbetAnlamı: bir şey veya bir durum için son, sonuç2. serencamAnlamı: bir işin, bir olayın sonu -
45 منية
Iمُنْيَة1. hedefAnlamı: amaç, gaye, maksat2. kasıtAnlamı: amaç, maksat3. meramAnlamı: istek, amaç, maksat4. gayeAnlamı: amaç, hedef5. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef6. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat7. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksatIIمَنِيَّة1. ölümAnlamı: bir insan, hayvan veya bitkide hayatın sona ermesi2. vefatAnlamı: ölüm -
46 موعظة
مَوْعِظَة1. ibretAnlamı: kötü davranışlardan sakınmayı sağlayan ders, sonuç2. darbımeselAnlamı: ata sözü, atalar sözü3. göstermelikAnlamı: örnek, numune, mostralık4. vaazAnlamı: dini konuşma5. öğütAnlamı: nasihat6. atasözü -
47 نهاية
نِهَايَة1. hudutAnlamı: uç, son, nihayet2. âhirAnlamı: sonra, sonunda, en sonra3. bitişAnlamı: son, nihayet4. bitimAnlamı: son, nihayet5. akıbetAnlamı: bir şey veya bir durum için son, sonuç6. finişAnlamı: bitme, son7. ardıncaAnlamı: hemen arkasında, hemen ardında, arkası sıra, ardı sıra8. hitamAnlamı: son, bitim, nihayet9. nihayetAnlamı: son -
48 هدف
Iهَدَف1. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif2. hedefAnlamı: amaç, gaye, maksat3. hedefAnlamı: nişan alınacak yer4. gol5. maksatAnlamı: istenilen şey, amaç6. kasıtAnlamı: amaç, maksat7. meramAnlamı: istek, amaç, maksat8. muratAnlamı: istek, dilek9. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef10. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat11. basketAnlamı: basketbolda kazanılan sayı12. gayeAnlamı: amaç, hedef13. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksatIIهَدَفَ1. kastetmekAnlamı: amaçlamak, demek istemek2. amaçlamakAnlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek -
49 واقعة
-
50 وخي
وَخْي1. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif2. hedefAnlamı: amaç, gaye, maksat3. muratAnlamı: istek, dilek4. meramAnlamı: istek, amaç, maksat5. kasıtAnlamı: amaç, maksat6. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef7. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat8. gayeAnlamı: amaç, hedef9. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat -
51 وطر
وَطَر1. açarAnlamı: yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif2. hedefAnlamı: amaç, gaye, maksat3. kasıtAnlamı: amaç, maksat4. muratAnlamı: istek, dilek5. meramAnlamı: istek, amaç, maksat6. gayeAnlamı: amaç, hedef7. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef8. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat9. amaçAnlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
См. также в других словарях:
sonuç — is., cu 1) Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice Her koşu beklenilmeyen, şaşırtıcı bir sonuç verebilirdi. N. Cumalı 2) Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey Sınav sonucu. 3) Öz, özet 4) Bir yarışmada, spor karşılaşmasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuç karşılaşması — is., sp. Sonuç yarışması … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuç takımı — is., sp. Maçlarda sonuç almasını bilen takım … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuç yarışması — is., sp. Sonucu almak için yapılan yarış, sonuç karşılaşması … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuç almak — 1) bir işi bitirmek, sonuçlandırmak 2) istenilen sonuca ulaşmak, verim almak Görüşmelerden sonuç alınamadı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuç vermek — bir durumun sağlanmasına imkân sağlamak Çalışmaları sonuç vermedi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuc — bax son 3 cü mənada … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
sonuç oyuncusu — is., sp. Maçın skorunda etkili olan oyuncu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuç çıkarmak — mat. 1) bir işlemi bitirip sonuca ulaşmak 2) kesin bir karar veya görüşe varıp bunu bildirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı sonuç — is., cu Sonucun yarısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
istihraç etmek — sonuç çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük