-
1 soluk
soluk1 <- ğu> verwelkt; bleichsoluk2 <- ğu> Atem m;-i soluk aldırmamak jemanden nicht zu Atem kommen lassen;soluk almadan atemlos (zuhören usw);soluk almak Atem holen, atmen; fig verschnaufen;soluk kesici atemberaubend;soluk soluğa ganz außer Atem; in aller Eile;soluk vermek ausatmen; -
2 sömürmek
См. также в других словарях:
soluğu (bir yerde) almak — bir yere hemen gitmek veya sığınmak Ben, Falih in tavsiyesi üzerine o gün saat üçe doğru soluğu başyaver Celal in yanında almıştım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluğu kesilmek (veya tutulmak) — 1) soluk almaz duruma gelmek 2) mec. aşırı heyecanlanmak 3) mec. gücü tükenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sesi soluğu çıkmamak (veya kesilmek) — (bir kimsenin) sesi çıkmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes nefese kalmak — soluğu tıkanacak gibi olmak Delikanlı, sonunda gömleği terden sırtına yapışıp nefes nefese kaldığı bir an, gömleğinin yeniyle alnının terini silerek oyunu bıraktı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çer çöp — is. 1) Çalı çırpı kırıntısı Karısı ocağı tutuşturmak için olanca soluğu ile ateşi üflüyordu. Ocaktaki çer çöp yaştı. A. Sayar 2) Döküntü, süprüntü Bir sokak köpeği gibi çer çöple geçinir ve geceleri kilisenin yanındaki köpek kulübeleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
daralmak — nsz 1) Dar duruma gelmek, küçülmek 2) Azalmak Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış. R. N. Güntekin 3) Zayıflamak Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi. S. F. Abasıyanık 4) mec. Güçleşmek, zorlaşmak Geçimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
formalite — is., huk., Fr. formalité 1) Yerine getirilmesi kanunca zorunlu kılınan işlem Formaliteleri tamamlamak için soluğu Ankara da almış. H. Taner 2) mec. Önem verilmediği hâlde bir zorunluluğa bağlı olarak yapılan biçimsel davranış Bir, iki formalite… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıklamak — nsz, hlk. 1) Yük altında güçlükle solumak 2) Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek Birleşik Sözler ıklaya sıklaya … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyiden iyiye — zf. Adamakıllı, çok iyi, gereği gibi Altıncı kata vardığımızda soluğu iyiden iyiye kesilmiş. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluk — 1. is., ğu 1) Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı. R. N. Güntekin 2) Ciğerlere hava alıp verme 3) mec. Tarz Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sormak — 1. i, ar, hlk. Dudakları uzatıp soluğu kuvvetle çekerek emmek 2. i, e, den, ar 1) Birine soru yönelterek herhangi bir konuda bilgi istemek, sual etmek Hastanenin nöbetçi doktoru yok mu? diye soruyorum. R. N. Güntekin 2) Bir işin sorumluluğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük