-
1 be out of breath
soluğu kesilmek, katılmak, nefesi kesilmek -
2 be out of breath
soluğu kesilmek, katılmak, nefesi kesilmek -
3 be winded
solugu kesilmek, nefesi kesilmek, nefes nefese kalmak -
4 haleine
n f1 air expiré soluk [so'ɫuk]◊avoir bonne / mauvaise haleine — nefesi hoş, kötü kokmak
2 respiration soluk [so'ɫuk]♦ perdre haleine soluğu kesilmek♦ à perdre haleine soluk soluğa♦ reprendre haleine soluk almak -
5 suffoquer
-
6 wegbleiben
weg|bleibenlange \wegbleiben uzun zaman gelmemek;jdm bleibt die Luft weg birinin soluğu kesilmek;mir blieb die Sprache/Spucke weg dilim tutuldu2) ( ausgelassen werden)dieser Satz kann \wegbleiben bu cümle yazılmayabilir -
7 gulp
n. yudum, lokma, yutma————————v. küçük dilini yutmak, yutmak, yutkunmak, bastırmak, içine atmak, boğazı düğümlenmek, soluğu kesilmek* * *yut* * *1. verb(to swallow eagerly or in large mouthfuls: He gulped down a sandwich.) yutmak, acele mideye indirmek2. noun1) (a swallowing movement: `There's a ghost out there,' he said with a gulp.) yutkunma2) (the amount of food swallowed: a gulp of coffee.) yudum, lokma -
8 be unable to breath
v. soluğu kesilmek -
9 gulp down
v. yutmak, yutkunmak, bastırmak, lüplemek, içine atmak, boğazı düğümlenmek, soluğu kesilmek, küçük dilini yutmak -
10 have lost one's wind
v. nefessiz kalmak, soluğu kesilmek -
11 be unable to breath
v. soluğu kesilmek -
12 gulp down
v. yutmak, yutkunmak, bastırmak, lüplemek, içine atmak, boğazı düğümlenmek, soluğu kesilmek, küçük dilini yutmak -
13 have lost one's wind
v. nefessiz kalmak, soluğu kesilmek -
14 Atem
Atem m <Atems; o pl> soluk, nefes;außer Atem sein soluğu kesilmek;(tief) Atem holen derin nefes almak;das verschlug mir den Atem bundan boğulacak gibi oldum;jemanden in Atem halten b-ne nefes aldırmamak -
15 ringen
ringen <rang, gerungen, h>nach Atem ringen soluk/nefes alamamak, soluğu kesilmek2. v/t Hände ovuşturmak -
16 verschlagen
verschlagen1 v/t <unreg, o -ge-, h>: jemandem den Atem verschlagen b-nin soluğu kesilmek;jemandem die Sprache verschlagen b-nin dili tutulmak;es hat ihn nach … verschlagen yolu -e düştüverschlagen2 adj kurnaz, açıkgöz, cin gibi -
17 gasp
n. zorlukla soluma, soluğu kesilme, nefesini tutma————————v. nefesini tutmak, zorlukla solumak, nefesi kesilmek* * *1. nefes nefese kal (v.) 2. soluma (n.)* * *1. noun(the sound made by suddenly breathing in, eg because of surprise or sudden pain: a gasp of fear.) kısa/kesik kesik nefes/soluma2. verbHe gasped with pain.) soluğu/nefesi kesilmek -
18 Puste
Puste ['pu:stə] faußer \Puste sein soluğu [o nefesi] kesilmek;aus der \Puste kommen soluk soluğa kalmak, nefes nefese kalmak -
19 verschlagen
2. irrI vt2) jdm den Atem \verschlagen birinin soluğu [o nefesi] kesilmek;der Schreck verschlug ihm die Sprache korkudan dili [o nutku] tutuldu4) sport yanlış vurmak (-e), yanlış atmak5) ( verblättern)eine Seite im Buch \verschlagen kitapta rastgele bir sayfa açmakdie Arznei verschlägt nicht ilaç yaramadı;das verschlägt nichts bu hiçbir işe yaramaz
См. также в других словарях:
soluğu kesilmek (veya tutulmak) — 1) soluk almaz duruma gelmek 2) mec. aşırı heyecanlanmak 3) mec. gücü tükenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefesi kesilmek (veya daralmak veya tutulmak) — 1) güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak Nefesi daralıyor, yüzü kızarıyor, böğrüne bir ağrı giriyor ve yol ona gittikçe uzuyordu. M. Ş. Esendal 2) mec. bunalmak, sıkılmak İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sesi soluğu çıkmamak (veya kesilmek) — (bir kimsenin) sesi çıkmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıkanmak — nsz 1) Tıkama işine konu olmak Lavabo tıkandı. 2) İştahı kalmayıp yemek yiyememek 3) Soluk alamamak, soluğu kesilmek Hâlâ tıkanmış, boğulmuş gibi kesik kesik nefes alan Lale ye bir kere daha baktı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üçükmek — sesi, soluğu, nefesi kesilmek I, 192; II, 118 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini