-
1 soğumak
vi1) kalt werden, sich abkühlenhava soğuyor es wird kaltçay/yemek soğuyor der Tee/das Essen wird kalt2) ( fig)bir şeyden \soğumak die Lust an etw verlieren -
2 soğumak
soğumak v/i kalt werden; -den Interesse verlieren an D;bu işten soğudum mein Interesse daran ist abgekühlt -
3 soğumak
1) станови́ться холо́дным, охлажда́ться; остыва́тьçorba soğudu — суп осты́л
araları soğumak — охладева́ть друг к дру́гу
arası soğumak — охладева́ть к чему
-
4 soğumak
-
5 soğumak
v. cool down, become cold, become estranged, grow away from -
6 soğumak
1. Soyuğa vermək2. Soyumaq; etinasız olmaq -
7 soğumak
учъыIун/упщIыIун, ПЛЪЫКЪУН, плъыкъон/ плъыкъуэн, плъыкъожьын/ плъыкъуэжын -
8 soğumak
учъыIужьын, плъыкъон, плъыкъожьын -
9 soğumak
κρυώνω, ψύχομαι -
10 soğumak
برد -
11 soğumak
1. برد [بَرَدَ]2. برد [بَرُدَ] -
12 soğumak
"to become cold, to get cold, to cool, to chill; to take a dislike to, to be alienated from" -
13 soğumak
"1. to get cold; to cool. 2. /dan/ to lose one´s love, desire, or enthusiasm for; to cease to care for, go off (someone, something)." -
14 soğumak
soyumaq -
15 buz gibi soğumak
соверше́нно охладе́ть к кому-чему -
16 become cold
soğumak -
17 become cold
soğumak -
18 سرد شدن
soğumak -
19 soyumaq
soğumak) -
20 erkalten
soğumak
См. также в других словарях:
soğumak — nsz 1) Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor. R. H. Karay 2) den, mec. Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamak Belki de benim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
buz gibi soğumak — (birinden) birinden tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arası soğumak — (bir olayın) aradan zaman geçerek önemini yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği soğumak — düşmanın bir felakete uğramasına sevinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sogımak — soğumak. III, 268 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tumlımak — soğumak. II I, 294, 295 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayazlanmak — nsz Ayazda bırakılıp soğumak Su ayazlanmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
buz — is. 1) Donarak katı duruma gelmiş su Hep kar yağmıştı, her yer buzdu. T. Dursun K 2) sf., mec. Çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse) Bu romanın neresini beğendiniz? Buz! Birleşik Sözler buz alanı buzçözer buz dağı buz dansı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocumak — den, hlk. 1) Bir şeyden korkmak, ürkmek, çekinmek 2) Bir şeyden soğumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
serinlemek — nsz 1) Hava serin bir duruma gelmek, hafifçe soğumak, serinleşmek Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın. R. N. Güntekin 2) Hafif soğukluk duymak 3) mec. Biraz avunarak ferahlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük