-
1 sindirmek
-
2 sindirmek
vt verdauen -
3 sindirmek
1) В, Д ута́ивать, скрыва́ть2) В перева́ривать (пищу)içine sindirmek — усва́ивать (пищу)
3) В перен. побежда́ть; подавля́ть -
4 sindirmek
-
5 sindirmek
бастыру; сеңдерү; үзләштерү -
6 sindirmek
v. digest, assimilate, cow, damp, hector, overawe, soften, stand for, stomach* * *digest -
7 sindirmek
helandin--------melis andin--------çewsandin -
8 sindirmek
1. (korkutmak) гъэщынэн, зэкIэгъэкIон
2. (sindirimden) шхыгъэр гъэткIун -
9 sindirmek
"to digest, to assimilate; to cow, to daunt" -
10 sindirmek
"1. /ı/ to cow; to intimidate. 2. /ı/ to digest. 3. /ı, a/ to cause (something) to pervade or permeate." -
11 sindirmek
sindirmək -
12 sindirmek
kompendium; przegląd; streszczenie; wybór; zbiór -
13 siňdirmek
absorbować; chłonąć; kompendium; pochłaniać; przegląd; przyswajać; streszczenie; wchłaniać; wsysać; wybór; zbiór -
14 yemeği sindirmek için dolaşmak
v. walk off a big meal -
15 tavuklar için sindirmek
melisandin -
16 verteren
sindirmek [-ir] v -
17 sindirmək
sindirmek -
18 동화하다
sindirmek -
19 sindirmək
sindirmek -
20 сеңдерү
sindirmek, hazmetmek
См. также в других словарях:
sindirmek — i 1) Sinmesini sağlamak veya sinmesine sebep olmak Kartal burunlu, kalın kaşlı, çember sakallı ihtiyar, Sertman ı biraz sindirdi. H. E. Adıvar 2) Yenilen besin maddesini sindirim sisteminde gereken değişikliklere uğratarak kana karışabilir bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siñdürmek — sindirmek, hazmettirmek; saklamak III, 397bkz: siñirmek, singürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
siñirmek — sindirmek, emdirmek III, 392bkz: siñdürmek, siñürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ezmek — i, er 1) Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. E. B. Koryürek 2) Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hazmetmek — i, der, Ar. hażm + T. etmek 1) Sindirmek 2) mec. Hoşa gitmeyen bir davranışı karşılıksız bırakmak, içine atmak 3) mec. Katlanmak, dayanmak, sabretmek Zannediyorum ki bu acıyı hazmedemeyeceğim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sındırmak — i, hlk. 1) Kırmak, parçalamak 2) Yenerek bozmak, mağlup etmek 3) Sindirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sindirme — is. Sindirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinirlemek — i 1) Etin içindeki kas kirişlerini ve kalın zarları ayıklamak 2) Savaşlarda, hasmın altındaki Atın art ayak kirişlerini kılıçla kesmek 3) hlk. Sindirmek, hazmetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şiddet olayı — is. Çevreyi sindirmek için yaratılan olay veya girişilen hareket … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAZM-I NEFS — f. Tahammül etmek. Nefsini kırmak. Meydana gelen kendi ile alâkalı gördüğü bir kusuru kendi üzerine almak. Sabreylemek. Sindirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENKİL — Uzaklaştırmak. Tepeleyip sindirmek. * Başkalarına ders ve ibret olacak şekilde ceza vermek. Rezil ve rüsvay eylemek. * Zincire vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük