-
1 seyretmek
I vt1) zuschauen, zusehenonu \seyretmek bir zevk es ist ein Vergnügen [o Genuss], ihm zuzusehen2) ( film) ansehen, anschauenbu filmi seyretmedim ich habe diesen Film nicht gesehen3) televizyon \seyretmek fernsehentelevizyon seyrediyor musun? siehst du fern?II vi1) ( hastalık için) verlaufen2) ( gemi için) fahren -
2 seyretmek
1. v/t betrachten, sich (D) ansehen2. v/i MAR abfahren, absegeln;televizyon seyretmek fernsehen;… seyret! int guck dir … mal an! -
3 izlemek
vt1) ( takip etmek) verfolgen2) ( arkasından gelmek) folgenbirbirini \izlemek aufeinander folgentelevizyonu izliyor musun? siehst du fern? -
4 seyretme
-
5 televizyon
\televizyon seyretmek fernsehen; ( fam) ferngucken -
6 temaşa
-
7 yansımak
vi reflektieren, widerspiegelncamda yansıyan kendi görüntüsünü seyretmek sein Spiegelbild auf der Scheibe betrachten
См. также в других словарях:
seyretmek — nsz, der, Ar. seyr + T. etmek 1) Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak Kitapçı vitrinlerinde kendi eserlerini gördükçe durup hayran hayran seyrediyor. H. Taner 2) i Bir olaya karışmadan bakmak Rabia biraz şaşkın, salapuryada arkadaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
seyretmek — koşmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek) — imrenerek bakmak Derin bir hayranlıkla gözlerini kıza kaptırmış, kedi ciğere bakar gibi süzüp duruyordu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne deliğinden Hindistanı seyretmek — küçük bir olaydan büyük anlamlar çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alargadan seyretmek — argo uzaktan bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
CELZ — Seyretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
temaşa etmek — seyretmek, bakmak Koca bir tarihin tutuştuğunu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
MESİR — Seyretmek. * Yol yol alacalı elbise … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEHC — Seyretmek. * Ezmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alarga — is., den., İt. allarga 1) Açık deniz, engin 2) zf., argo Uzaktan, açıktan Arkadaşlarımdan mümkün olduğu kadar alarga yürüyor, kendimi pencerelerin, kapıların ışık sahası dışına çıkarmaya uğraşıyordum. R. N. Güntekin 3) ünl., den. Açıktan geç,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapkınlık — is., ğı Çapkın olma durumu veya çapkınca davranış Yaşlının çapkınlığını uzaktan seyretmek bile çirkin... R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük