-
1 لطيف
لَطِيف1. şipşirinAnlamı: çok sevimli, çok şirin2. yumuşakAnlamı: hoşa giden3. nazik4. hatırşinasAnlamı: hatır sayan, saygılı5. dakikAnlamı: düzenli ışleyen6. iltifatlıAnlamı: gönül alan7. güzel8. kibarAnlamı: nazik olan (kimse)9. lâtifAnlamı: yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan10. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan11. şirinAnlamı: sevimli, cana yakın12. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
2 بهي
بَهيّ1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel3. güzel4. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel5. civan6. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
3 بهيج
بَهِيج1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden5. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan10. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz11. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse12. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan13. güzel14. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan15. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel16. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli17. mutluAnlamı: ongun, mesut18. neşeliAnlamı: sevinçli, şen19. sevinçliAnlamı: sevinci olan20. şenAnlamı: sevinçli, neşeli21. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut22. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
4 تحبب
IتَحَبَّبَtanelenmekAnlamı: tanelere ayrılmakIIتَحَبُّب1. sevimlilikAnlamı: sevimli olma durumu2. korteAnlamı: âşıktaşlık, flört -
5 تغزل
-
6 جميل
جَمِيل1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel3. iyilikAnlamı: lütuf, kerem, ihsan4. güzel5. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel6. uzAnlamı: iyi, güzel7. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
7 حار
Iحارَ1. bakakalmakAnlamı: ne yapacağını bilememek2. şaşırmak3. şaşmakAnlamı: hayret etmekIIحارّ1. harAnlamı: sıcak, serinin zıddı2. can ciğerAnlamı: çok yakın, sıkı fıkı, pek içten3. kaynarAnlamı: çok sıcak4. candanAnlamı: gönülden, samimî5. iltifatlıAnlamı: gönül alan6. samimîAnlamı: içten, içtenlikle7. hararetliAnlamı: ısısı, sıcaklığı fazla olan8. sıcakAnlamı: yakmayacak kadar ısısı olan9. canAnlamı: çok içten, sevimli, sevilen, şirin -
8 حبيب
حَبِيب1. güzelimAnlamı: değer verilen, sevilen2. tontonAnlamı: sevimli kimse3. azizAnlamı: sevgide üstün tutulan, muazzez4. yârAnlamı: sevgili5. ahbab -
9 حسن
IحَسَّنَbezemekAnlamı: süslemek, donatmakIIحَسَن1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel3. âlâAnlamı: pek iyi4. iyiAnlamı: beğenilecek biçimde olan5. güzel6. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel7. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzelحَسُنَaçılmakAnlamı: biraz iyiyleşmek ve ferahlamakIVحُسْن1. zariflikAnlamı: zarif davranış veya zarif olma durumu, incelik, zarafet2. güzellikAnlamı: coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik3. görkem -
10 رشيق
رَشِيق1. minyonAnlamı: ince, küçük, sevimli2. kıvrakAnlamı: canlı, hareketli -
11 زين
Iزَيْن1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel3. güzel4. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel5. lâtifAnlamı: yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan6. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzelIIزَيَّنَ1. işlemekAnlamı: nakışlamak2. nakşetmekAnlamı: nakış yapmak3. nakışlamakAnlamı: nakışla bezemek4. güzelleştirmekAnlamı: güzellik vermek5. süslemek6. kakmakAnlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek7. bezemekAnlamı: süslemek, donatmak -
12 صباح
Iصَبَاح1. gündüzleriAnlamı: gündüz vakti2. sabahtanAnlamı: sabahın ilk saatlerinde3. gündüzünAnlamı: gündüz vaktinde4. sabahleyinAnlamı: sabah vaktinde5. sabahAnlamı: günün başlangıcı6. seherAnlamı: tan ağartısı, gün doğmadan önceki zamanIIصُبَاح1. güzel2. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
13 طيب
Iطِيب1. burcuAnlamı: güzel koku, ıtır2. esansAnlamı: kokulu ve uçucu sıvı3. aroma4. ıtriyatAnlamı: güzel kokular5. parfümAnlamı: güzel kokuIIطَيِّب1. güzel2. lezzetliAnlamı: tadı güzel3. lezizAnlamı: tadı güzel, lezzetli4. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan5. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
14 ظريف
ظَرِيف1. espriliAnlamı: şakalı söz söyleyen (kimse)2. mizahçıAnlamı: gülmece sanatçısı3. eğlenceliAnlamı: hoşça giden, eğlendiren4. eğlendiriciAnlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan5. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan6. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
15 غزل
Iغَزَل1. korteAnlamı: âşıktaşlık, flört2. sevimlilikAnlamı: sevimli olma durumuIIغَزَلَ1. eğirmekAnlamı: yün, pamuk gibi şeylerin bükülüp iplik durumuna getirilmesi2. ipliklenmekAnlamı: tel tel olmak -
16 فكه
فَكِه1. espriliAnlamı: şakalı söz söyleyen (kimse)2. mizahçıAnlamı: gülmece sanatçısı3. gülünçAnlamı: alayı üzerinde çeken4. eğlendiriciAnlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan5. eğlenceliAnlamı: hoşça giden, eğlendiren6. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan7. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
17 قلبي
قَلْبِيّ1. can ciğerAnlamı: çok yakın, sıkı fıkı, pek içten2. candanAnlamı: gönülden, samimî3. samimîAnlamı: içten, içtenlikle4. içli dışlıAnlamı: çok samimi, senli benli5. içtenAnlamı: yürekten, candan6. canAnlamı: çok içten, sevimli, sevilen, şirin -
18 كيس
Iكِيس1. kesecik2. kist3. keseAnlamı: kumaştan veya örgüden küçük torba, kap4. poşetAnlamı: küçük torba5. tulum6. torbaAnlamı: ağzı bağlanabilen çuvalIIكَيَّسَtorbalamakAnlamı: torbaya koymakكَيِّس1. espriliAnlamı: şakalı söz söyleyen (kimse)2. sağgörülüAnlamı: basiretli3. mizahçıAnlamı: gülmece sanatçısı4. zeyrekAnlamı: anlayışlı, uyanık, zeki olan kimse5. gülünçAnlamı: alayı üzerinde çeken6. cingözAnlamı: açıkgöz, hiç aldatılmayan kimse7. kafalıAnlamı: bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı8. zekiAnlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse9. eğlendiriciAnlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan10. eğlenceliAnlamı: hoşça giden, eğlendiren11. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan12. anlayışlıAnlamı: ferasetli, izanlı, zeki olan kimse13. açıkgöz14. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
19 مبهج
مُبْهِج1. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu2. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan3. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli4. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun5. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel6. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz7. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç8. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan9. güzel10. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli11. mutluAnlamı: ongun, mesut12. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel13. neşeliAnlamı: sevinçli, şen14. sevinçliAnlamı: sevinci olan15. şenAnlamı: sevinçli, neşeli16. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut17. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
20 مخلص
Iمُخْلِص1. can ciğerAnlamı: çok yakın, sıkı fıkı, pek içten2. candanAnlamı: gönülden, samimî3. iltifatlıAnlamı: gönül alan4. samimîAnlamı: içten, içtenlikle5. içtenAnlamı: yürekten, candan6. canAnlamı: çok içten, sevimli, sevilen, şirinIIمُخَلِّص1. halâskârAnlamı: kurtarıcı2. kurtarıcıAnlamı: kurtaran, halâskâr
- 1
- 2
См. также в других словарях:
sevimli — sif. 1. Mehriban, əziz, sevgili, istəkli. <İncə:> . . Uşaq könlüm heç fərqinə varmadı. O hər kəsdən dəyərli, igid, gözəl, sevimli. . . C. C.. <Xaqani:> Oxu, bülbülciyim, səsinə qurban; Ey ilham pərisi, sevimli canan! M. R.. 2.… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Sevimli — Original name in latin Sevimli Name in other language State code TR Continent/City Europe/Istanbul longitude 36.78778 latitude 38.91472 altitude 381 Population 1116 Date 2004 07 02 … Cities with a population over 1000 database
sevimli — sf. Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, şirin, sempatik Küçük çocuğun yüzü çok sevimliydi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hayri Sevimli — Hayri Sevimli Spielerinformationen Geburtstag 22. Februar 1991 Geburtsort Bremen, Deutschland Größe 177 cm Position Mittelfeld … Deutsch Wikipedia
can olmak — sevimli, hoş görünmek Yok canım, öyle demişim demek, derken ne kadar da can olurdu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıddık — sevimli ve küçük … Beypazari ağzindan sözcükler
maskara — sf., Ar. masḫara 1) Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş Görseniz ne maskara şey! 2) is. Karnaval maskesi Çocuk bir maskara satın aldı. 3) is. Kirpik boyası, rimel 4) hkr. Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse) Bırak şu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevimlileştirmek — i Sevimli duruma getirmek, sevimli olmasını sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeşm — f. 1) göz; 2) m. sevimli. Çeşmi qeyrət «qeyrət gözü» m. namus, qeyrət; çeşmi çirağ «çırağın gözü» m. əziz, göz bəbəyi qədər sevimli … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
duzlu — sif. 1. Tərkibində duz olan; şor. Duzlu göl. Duzlu su. Xəzər dənizinin ətrafında duzlu göllər çoxdur. 2. Kifayət qədər və ya lüzumundan artıq duzlanmış, duz vurulmuş; şor. Duzlu pen dir. // Duza, duzlu suya qoyulmuş, duz hopdurulmuş. Duzlu xiyar … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
gül — is. <fars.> 1. Çiçək (danışıqda «qızılgül» mənasında da işlənir). Ağaclar gül açıb. Gül dərmək. – . . Bir dəstə gül olaydım; Asılaydım yaxannan. (Bayatı). Bir gül ilə bahar olmaz. (Ata. sözü). . . Hər gülün, hər çiçəyin öz adı, öz surəti… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti