-
1 زخرف
Iزَخْرَفَ1. işlemekAnlamı: nakışlamak2. nakışlamakAnlamı: nakışla bezemek3. süslemek4. kakmakAnlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek5. bezemekAnlamı: süslemek, donatmakIIزُخْرُف1. nakış2. tezyinatAnlamı: süslemeler3. ziynetAnlamı: süs, bezek4. bezekAnlamı: süs, ziynet5. dekorAnlamı: tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eseri yazıldığı yerin, çağının özelliklerini belirleyen çeşitli öğelerin bütünü -
2 زركش
زَرْكَشَ1. işlemekAnlamı: nakışlamak2. nakışlamakAnlamı: nakışla bezemek3. nakşetmekAnlamı: nakış yapmak4. kakmakAnlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek5. bezemekAnlamı: süslemek, donatmak -
3 زين
Iزَيْن1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel3. güzel4. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel5. lâtifAnlamı: yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan6. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzelIIزَيَّنَ1. işlemekAnlamı: nakışlamak2. nakşetmekAnlamı: nakış yapmak3. nakışlamakAnlamı: nakışla bezemek4. güzelleştirmekAnlamı: güzellik vermek5. süslemek6. kakmakAnlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek7. bezemekAnlamı: süslemek, donatmak -
4 زان
bezemek; dost; gürgen; hovarda; kakmak; kayın; nakışlamak; zampara -
5 زخرف
bezek; bezemek; dekor; işlemek; kakmak; nakış; nakışlamak; süslemek; tezyinat; ziynet -
6 زركش
bezemek; işlemek; kakmak; nakışlamak; nakşetmek -
7 زوق
bezemek; nakışlamak -
8 زين
aynalı; bezemek; cici; güzel; güzelleştirmek; işlemek; kakmak; keleş; kıyak; lâtif; nakışlamak; nakşetmek; süslemek -
9 قصب
kamış; katetmek; nakışlamak; saz -
10 وشى
gammazlamak; kakmak; nakışlamak -
11 دبج
-
12 زان
Iزَان1. gürgenAnlamı: kerestesi beğenilen bir ağaç2. kayınAnlamı: kayıngillerin örnek bitkisi olan, beyaz bir orman ağacıIIزَانٍ1. hovardaAnlamı: uygunsuz kadının paralı âşığı2. zampara3. dostزَانَ1. nakışlamakAnlamı: nakışla bezemek2. kakmakAnlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek3. bezemekAnlamı: süslemek, donatmak -
13 زوق
-
14 قصب
Iقَصَب1. kamışAnlamı: buğdaygillerden, boğumlu, sert gövdesi olan bitkilere verilen ad2. sazAnlamı: ince kamışIIقَصَبَkatetmekAnlamı: kesmek, bölmekقَصَّبَnakışlamakAnlamı: nakışla bezemek -
15 وشى
IوَشَّىkakmakAnlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemekIIوَشَى1. nakışlamakAnlamı: nakışla bezemek2. gammazlamakAnlamı: birinin yaptığı işi, söylediği sözü yermek
См. также в других словарях:
nakışlamak — i Nakışla bezemek, işlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
esrilemek — nakışlamak, süslemek I, 316 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
işlemek — i 1) Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek 2) nsz İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar, şüphesiz, sanatının âşığıydı. M. Ş. Esendal 3) e İçine girmek, etkilemek, nüfuz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakışlama — is. Nakışlamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bezemek — bezemek, nakışlamak. II I, 263 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
BERKAŞ(A) — Nakşetmek, nakışlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TESHİM — Nakışlı etmek, nakışlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VEŞY — Elbiseyi güzel nakışlamak, süslemek. * Nesil ve zürriyet. * Çoğalma. * Geceleyin devamlı tefekkür ve mütalâa etmek. * Bir çeşit elbise … Yeni Lügat Türkçe Sözlük