-
1 حمى
IحُمَّىhummaAnlamı: ateşli hastalıkIIحَمَى1. gözetmekAnlamı: korumak, bakmak, himaye etmek2. esirgemekAnlamı: korumak, himaye etmek3. kayırmakAnlamı: himmet etmek4. savunmakAnlamı: saldırıy karşı koymak5. korumakAnlamı: müdafaa etmek, himaye etmekحِمًى1. sığınakAnlamı: sığınılacak yer, barınak2. savunuAnlamı: saldırıya karşı koyma3. korumaAnlamı: kormak işi, müdafaa4. defansAnlamı: savunma5. savunmaAnlamı: saldırıya karşı koyma6. koruganAnlamı: korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev7. korunakAnlamı: korunmak için yapılmış yer8. melceAnlamı: sığınak, barınak9. barınakAnlamı: barınılacak yer, melce -
2 حمى
barınak; defans; esirgemek; gözetmek; humma; kayırmak; korugan; koruma; korumak; korunak; melce; savunma; savunmak; savunu; sığınak -
3 أمان
أَمَان1. demAnlamı: zaman, çağ2. korumaAnlamı: kormak işi, müdafaa3. ahitAnlamı: kendi kendine söz vererek bir ışı üzerine alma, ant, antlaşma4. selâmetAnlamı: esen olma durumu5. defansAnlamı: savunma6. himayeAnlamı: koruma, gözetme, esirgeme7. akitAnlamı: sözleşme, mukavele, kontrat8. emniyetAnlamı: polis ışleri9. asayişAnlamı: düzenlilik, güvenlilik -
4 تجادل
-
5 حافظ
حافِظ1. defansifAnlamı: savunma yapan2. hamiAnlamı: koruyan kimse3. muhafızAnlamı: birini veya bir şeyi koruyan -
6 حفيظ
حَفِيظ1. defansifAnlamı: savunma yapan2. hamiAnlamı: koruyan kimse3. muhafızAnlamı: birini veya bir şeyi koruyan -
7 حماية
حِمَايَة1. defansAnlamı: savunma2. korumaAnlamı: kormak işi, müdafaa3. iltimasAnlamı: haksız yere kayırma4. himayeAnlamı: koruma, gözetme, esirgeme5. destekAnlamı: dayanak, dayak -
8 حوار
حِوَار1. konuşmaAnlamı: konuşmak işi2. mükâlemeAnlamı: karşılıklı konuşma3. münazaraAnlamı: tartışma4. hoşbeş5. muhavere6. hasbıhâlAnlamı: söyleşi, sohbet7. tartışmaAnlamı: düşüncelerini karşılıklı savunma8. söyleşiAnlamı: hasbihal, sohbet9. diyalog -
9 دفاع
-
10 دفاعي
-
11 سلاح
IسُلَاحbokAnlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazuratIIسِلَاح1. yarakAnlamı: silâh2. silâh -
12 صائن
-
13 عاصم
-
14 مانع
مانِع1. müeyyideAnlamı: yaptırım2. blokeAnlamı: el konulmuş3. köstekAnlamı: engel4. karşılayıcıAnlamı: önleyen5. mahzurAnlamı: engel6. defansifAnlamı: savunma yapan7. hamiAnlamı: koruyan kimse8. bölme9. hailAnlamı: engel10. engel11. mânia12. mâni13. yasaklayıcıAnlamı: yasaklayan14. ketAnlamı: engel15. yaptırımAnlamı: yaptırmak işi, müeyyide -
15 محافظ
IمُحَافَظٌmahfuzAnlamı: saklanmış, korumuşIIمُحَافِظ1. defansifAnlamı: savunma yapan2. hamiAnlamı: koruyan kimse3. valiAnlamı: bir vilâyetde yönetim görevlisi4. muhafızAnlamı: birini veya bir şeyi koruyan5. şehreminiAnlamı: osmanlıda belediye başkanı6. muhafazakârAnlamı: tutucu -
16 محاورة
مُحَاوَرَة1. konuşmaAnlamı: konuşmak işi2. mükâlemeAnlamı: karşılıklı konuşma3. münazaraAnlamı: tartışma4. hoşbeş5. muhavere6. tartışmaAnlamı: düşüncelerini karşılıklı savunma7. diyalog -
17 مدافعة
-
18 مرافعة
-
19 مناقشة
مُنَاقَشَة1. mükâlemeAnlamı: karşılıklı konuşma2. münazaraAnlamı: tartışma3. muhavere4. panel5. tartışmaAnlamı: düşüncelerini karşılıklı savunma
См. также в других словарях:
savunma — is. 1) Saldırıya karşı koyma, müdafaa Mustafa Kemal in orada seçtiği savunma hattı, Millî Misak taki Türkiye sınırı idi. F. R. Atay 2) Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname 3) sp. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
savunma oyuncusu — is., sp. Kalecinin önünde yer alan, kaleyi savunan oyunculardan her biri, savunucu, bek … Çağatay Osmanlı Sözlük
savunma yapmak — 1) haklı olduğunu ortaya koymaya çalışmak 2) sp. oyunda rakip tarafın hücumlarına karşı koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Su Altı Savunma — Su Alti Savunma La Su Alti Savunma ou SAS est l une des deux unités des opérations spéciales de la marine turque, l autre étant le Su Alti Taarruz, ou SAT. Les missions de la Su Alti Savunma (SAS) comprennent les opérations de défense côtière,… … Wikipédia en Français
Su Altı Savunma — (SAS) is one of two special operations units of the Turkish Navy (the other being the Su Altı Taarruz, or SAT).The missions of the Su Altı Savunma (SAS) include coastal defense operations, such as clearing mines or unexploded torpedoes, and… … Wikipedia
ulusal savunma — is. Bir milletin kendine özgü savunma yöntemi, millî savunma, millî müdafaa … Çağatay Osmanlı Sözlük
Su Alti Savunma — La Su Alti Savunma ou SAS est l une des deux unités des opérations spéciales de la marine turque, l autre étant le Su Alti Taarruz, ou SAT. Les missions de la SAS comprennent les opérations de défense côtière, comme le déminage des engins ou de… … Wikipédia en Français
adam adama savunma — is., sp. Futbol, basketbol, hentbol vb. oyunlarda karşı takımdan tutmakla görevli olduğu oyuncuyu kollamaya, rahat hareket etmesini ve sayı yapmasını engellemeye dayalı savunma biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
millî savunma — is. Ulusal savunma … Çağatay Osmanlı Sözlük
sivil savunma — is. Barışta doğal afetlere karşı, savaşta sıcak çatışma içinde sivil halkı korumaya yönelik önlemler bütünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
HATT-I MÜDÂFAA — Savunma hattı, müdafaa hattı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük