-
81 straucheln
straucheln v/i <sn> tökezlemek; fig yanlış yola sapmak -
82 Trott
in einen Trott verfallen tekdüzeliğe sapmak -
83 verleiten
-
84 vorbeireden
vorbeireden v/i <-ge-, h>: aneinander vorbeireden birbirinin söylediğini anlamamak;am Thema vorbeireden konudan sapmak (konuşurken) -
85 адашу
yoldan çıkmak, yolundan çıkmak, yolundan sapmak -
86 ασωτεύω
doğru yoldan sapmak -
87 εξολιαθαίνω
yoldan çıkmak, doğrudan sapmak -
88 ολιαβαίνω
kaymak, sapmak, günaha girmek -
89 გაგახრა
f.saptırmak, çevirmek, çelmek, sapmak, ayrılmaki.sapma, ayrılık -
90 abbiegen
ab|biegennach rechts/links \abbiegen sağa/sola dönmek;links \abbiegen verboten! sola dönmek yasaktır!1) ( krümmen) bükmek -
91 abkommen
ab|kommen1) ( abweichen) sapmak;wir kamen vom Weg ab yolumuzu şaşırdık, yanlış yola saptık;vom Thema \abkommen konudan ayrılmak, konu dışına çıkmakvon seiner Meinung \abkommen fikrinden caymak3) ( aus der Mode kommen) geçmek -
92 Abwege
Abwege ['apve:gə]pl;auf \Abwege geraten kötü yola sapmak;jdn auf \Abwege führen birini kötü yola sürüklemek [o saptırmak] -
93 abweichen
ab|weichen -
94 finster
das scheint eine \finstere Angelegenheit zu sein ( fig) bu karanlık bir işe benziyor;jdm \finstere Blicke zuwerfen birine kötü kötü bakmak;\finstere Wege gehen ( fig) karanlık işler çevirmek, kötü yola sapmak;es sieht \finster aus durum karanlık görünüyor;im F\finstern tappen ipucu bulamamak2) ( anrüchig) adı (kötüye) çıkmış3) ( mürrisch) somurtkan -
95 herumfahren
herum|fahrenmit der Hand im Gesicht \herumfahren elini yüzünün üstünde gezdirmek;mit den Armen in der Luft \herumfahren el kol hareketleri yapmak, ellerini kollarını oynatmak3) ( sich umdrehen) dönüvermek -
96 Kurs
Kurs <-es, -e> [kʊrs] m\Kurs auf Hamburg nehmen Hamburg'a doğru yol almak;auf \Kurs bleiben rotada kalmak, izlediği yolda kalmak;den \Kurs wechseln rotayı değiştirmek;vom \Kurs abkommen rotadan sapmak;einen \Kurs besuchen kursa gitmekdie \Kurse fallen/steigen fiyatlar düşüyor/yükseliyor;hoch im \Kurs stehen revaçta olmak -
97 schief
-
98 straucheln
straucheln ['ʃtraʊxəln]vi sein1) ( geh) sürçmek, yanlış adım atıp dengesini bozmak; ( stolpern) ayağı çarpıp sendelemek ( über -e), tökezlemek2) ( fig) sürçmek, tökezlemek; ( scheitern) başarısızlığa uğramak; ( sein Ziel nicht erreichen) hedefine ulaşamamak3) ( auf die schiefe Bahn geraten) kötü yola sapmak -
99 abbiegen
bükmeksapmakyolunu değiştirmek -
100 abweichen
ayrılmaksapmakuzaklaşmak
См. также в других словарях:
sapmak — e, ar 1) Yön değiştirmek Evvela kuşların bulunduğu tarafa saptım. A. Haşim 2) den Önceden belirlenmiş, tespit edilmiş görüş, düşünüş, amaç veya davranıştan ayrılmak Amacından saptı. 3) mec. Doğruluktan ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapmak — ipliği iğneye geçirmek, saplamak; bir şeyi sarmak, cinsinden eksik kalan bir şeyi başkasıyle tamannlamak II, 3, 4 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kötü yola sapmak — doğruluktan ayrılıp istenilmeyen ve yanlış işler yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoluna sapmak — başvurmak Hile yoluna saptı … Çağatay Osmanlı Sözlük
inhiraf etmek — sapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
suç kılmak — sapmak, kesmemek, I, 321 işl üzerine almaktan çeknmek. I, 321 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAASSÜF — Sapmak, doğru yoldan çıkmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHARRÜF — Sapmak. İnhiraf etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DALAL — Sapıklık. * Sapmak. Doğrudan, imân ve İslâmiyyet yolundan sapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cıvmak — den, ar, hlk. Sekmek, değip geçmek, vurup sapmak Kurşun taşa değmiş, sonra taştan cıvmış, Dursun hocaya değmiş. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çavmak — e, ar, hlk. 1) Güneş doğmak 2) Dağılıp yayılmak, saçılmak 3) Sapmak, yol değiştirmek, amaçtan şaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük