-
1 sallanmak
v. keep oneself close, swing, rock, wave, shake, oscillate, vibrate, dawdle, dilly dally, dodder, flap, flirt, hang about, hang around, hang down, hang on, hover, loiter, lurch, quake, be slung from, sway, take a swing, teeter, waggle, waver, wobble--------sallanmak (gemi)v. bear away--------sallanmak (tekne)v. toss -
2 sallanmak
"to swing, to rock, to sway, to dangle, to wave, to wag, to waggle, to reel; to wobble; to linger, to dawdle" -
3 sallanmak
"1. to be waved or wagged. 2. to be rocked, swung, swayed, or shaken. 3. to be brandished. 4. to swing; to sway; to rock, totter, wobble. 5. to be rocked, be shaken. 6. (for a tooth) to be loose. 7. to be rickety, be shaky, be about to fall apart. 8. to fool around, waste time. 9. to be about to lose one´s job, be about to get the sack. 10. to be up in the air, be undecided." -
4 aşağı yukarı sallanmak
v. bob -
5 hafifçe sallanmak
v. jiggle, wigwag -
6 sarkaç gibi sallanmak
v. oscillate, pendulate -
7 yelkenleri sallanmak
v. gybe, jibe -
8 sallanmamak
v. (neg. form of sallanmak) keep oneself close, swing, rock, wave, shake, oscillate, vibrate, dawdle, dilly dally, dodder, flap, flirt, hang about, hang around, hang down, hang on, hover, loiter, lurch, quake, be slung from, sway, take a swing, teeter, waggle, waver, wobble
См. также в других словарях:
sallanmak — nsz 1) Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor. 2) Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEYD — Sallanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEBH — Sallanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ırgalmak — sallanmak, ırgalanmak. I, 249 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ügrilmek — sallanmak I, 248 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ügrimek — sallanmak, kımıldatmak; birisine karşı yaltaklanarak hilesini saklamak, I, 275, 354 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
RÜFUL — Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TETNİH — Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dingildemek — nsz 1) Sallanmak, oynamak Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar. H. E. Adıvar 2) Korkmak, kuşkulanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ırgalanmak — nsz Irgalama işi yapılmak, sarsılmak, sallanmak Gemimiz beşik gibi ırgalanır... M. E. Yurdakul … Çağatay Osmanlı Sözlük
ırganmak — nsz Sallanmak, kıpırdanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük