Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

salgı

  • 1 бүлендек

    salgı

    Татарча-Төрекчә сүзлек > бүлендек

  • 2 Sekret

    salgı

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Sekret

  • 3 إفراز

    salgı; tasfiye

    Arabic-Turkish dictionary > إفراز

  • 4 هرمون

    هُرْمُون
    1. iç salgı
    2. hormon
    Anlamı: iç salgı bezlerinden kana geçen adrenalin, insülin vs. gibi

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > هرمون

  • 5 juice

    n. meyve suyu, özsu, su, salgı, elektrik, benzin, içki
    * * *
    meyva suyu
    * * *
    [‹u:s]
    1) (the liquid part of fruits or vegetables: She squeezed the juice out of the orange; tomato juice.) meyve/sebze suyu
    2) ((often in plural) the fluid contained in meat: Roasting meat in tin foil helps to preserve the juices.) (et) suyu
    3) ((in plural) fluid contained in the organs of the body, eg to help digestion: digestive/gastric juices.) salgı, özsu
    - juiciness

    English-Turkish dictionary > juice

  • 6 secretion

    n. salgı, salgılama, sır tutma, saklama, gizleme
    * * *
    1. gizleme 2. sekresyon
    * * *
    [-ʃən]
    1) (the process of secreting a fluid.) salgılama
    2) (a substance produced by this process: Saliva and urine are secretions.) salgı

    English-Turkish dictionary > secretion

  • 7 secretory

    adj. salgı, salgılayıcı
    ————————
    n. salgı bezesi
    * * *
    sekretuar

    English-Turkish dictionary > secretory

  • 8 Schleim

    Schleim <-(e) s, -e> [ʃlaım] m
    1) ( Sekret) salgı; (Nasen\Schleim) sümük; ( aus dem Mund) balgam; ( einer Pflanze) salgı; ( einer Schnecke) sümük
    2) gastr ( Brei) lapa, bulamaç; (Reis\Schleim) helme

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Schleim

  • 9 выделение

    ayırma,
    ayrılma; boşaltım,
    salgılama; akıntı
    * * *
    с
    1) ayırma; ayrılma

    выделе́ние дополни́тельных ассигнова́ний — ek ödenek ayrılması

    2) ( средств) ayırma; tahsis (etme)
    3) физиол. boşaltım; salgılama
    4) (выделе́ния) мн., физиол. ifrazat; salgı

    выделе́ния из но́са — burun ifrazatı

    Русско-турецкий словарь > выделение

  • 10 секрет

    I м
    1) в соч. sır (- rrı)

    секре́т успе́ха — başarının sırrı

    э́то ни для кого́ не секре́т — bu kimsenin meçhulü değildir

    держа́ть что-л. в секре́те — gizli tutmak

    не де́лать секре́та из чего-л. bir şeyi gizlememek

    у меня́ от него́ нет никаки́х секре́тов — ondan saklayacağım hiç bir şey yok

    скажу́ вам по секре́ту,... — size gizli söyleyeyim,...

    мне на́до ко́е о чём поговори́ть с ним по секре́ту — onunla gizli konuşacaklarım var

    2) воен. sabit keşif kolu
    II м, физиол.

    Русско-турецкий словарь > секрет

  • 11 секреция

    ж, физиол.

    же́лезы вну́тренней секре́ции — içsalgı bezleri

    Русско-турецкий словарь > секреция

  • 12 discharge

    n. deşarj, boşaltma, boşalma, salgı, akma; salıverme, salgılama, irin; iltihap; ateşleme; işten çıkarma, kovulma, tahliye; terhis; taburcu olma; hak iadesi; ödeme; ağartıcı madde
    ————————
    v. ateşlemek, ateş etmek; deşarj etmek, boşaltmak, boşalmak; görevden almak, işten atmak, tahliye etmek, işten kovmak, atmak, işten çıkarmak, terhis etmek; taburcu etmek; serbest bırakmak; muaf tutmak; ödemek, yerine getirmek; akmak; iltihap çıkmak
    * * *
    1. akıntı 2. boşalt (v.) 3. boşalma (n.) 4. yük boşalt (v.) 5. yük boşaltma (n.)
    * * *
    1. verb
    1) (to allow to leave; to dismiss: The soldier was discharged from the army; She was discharged from hospital.) ihraç / taburcu / tahliye etmek
    2) (to fire (a gun): He discharged his gun at the policeman.) ateşlemek, ateş etmek
    3) (to perform (a task etc): He discharges his duties well.) yapmak, ifa etmek
    4) (to pay (a debt).) borçtan kurtulmak
    5) (to (cause to) let or send out: The chimney was discharging clouds of smoke; The drain discharged into the street.) göndermek, çıkar(t)mak
    2. noun
    1) ((an) act of discharging: He was given his discharge from the army; the discharge of one's duties.) terhis
    2) (pus etc coming from eg a wound.) cerehat, akıntı

    English-Turkish dictionary > discharge

  • 13 excretion

    n. boşaltım, salgı, dışkı
    * * *
    1. boşaltma 2. boşaltım
    * * *
    [-ʃən]
    noun çıkarma, boşaltma

    English-Turkish dictionary > excretion

  • 14 humour

    n. mizah, güldürü, espri, espri anlayışı, şaka, mizaç, huy, ruh hali, keyif, neşe, salgı
    ————————
    v. memnun etmek, hoşuna gitmek, suyuna gitmek, ayak uydurmak, alttan almak
    * * *
    1. mizah 2. eğlendir (v.) 3. mizah (n.)
    * * *
    ['hju:mə] 1. noun
    1) (the ability to amuse people; quickness to spot a joke: He has a great sense of humour.) mizah yeteneği
    2) (the quality of being amusing: the humour of the situation.) gülünçlük
    2. verb
    (to please (someone) by agreeing with him or doing as he wishes: There is no point in telling him he is wrong - just humour him instead.) suyuna gitmek, nazını çekmek
    - humorous
    - humorously
    - humorousness
    - - humoured

    English-Turkish dictionary > humour

  • 15 liquor

    n. içki, sert içki, salgı, çözelti
    ————————
    v. içki içmek
    * * *
    likör
    * * *
    ['likə]
    (strong alcoholic drink.) alkollü içki

    English-Turkish dictionary > liquor

  • 16 backlash

    n. ters tepki; beklenmedik sonuç (kötü); laçka, boşluk [müh.], salgı [müh.]
    * * *
    1. boşluk 2. geri tep (v.) 3. karşı çıkma (n.)

    English-Turkish dictionary > backlash

  • 17 endocrine

    adj. endokrin, iç salgı ile ilgili
    * * *
    endokrin

    English-Turkish dictionary > endocrine

  • 18 endocrinology

    n. endokrinoloji, iç salgı bezleri bilim dalı
    * * *
    endokrinoloji

    English-Turkish dictionary > endocrinology

  • 19 humor

    n. mizah, güldürü, espri, espri anlayışı, şaka, mizaç, huy, ruh hali, keyif, neşe, salgı
    ————————
    v. memnun etmek, hoşuna gitmek, suyuna gitmek, ayak uydurmak, alttan almak
    * * *
    1. eğlendir (v.) 2. mizah (n.)

    English-Turkish dictionary > humor

  • 20 هرمون

    hormon; iç salgı

    Arabic-Turkish dictionary > هرمون

См. также в других словарях:

  • salgı — is., biy. 1) Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz Tükürük bir salgıdır. 2) gök b. Güneşten dışarı doğru madde fırlaması Birleşik Sözler iç salgı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salgı — vergi, evin altına uzatılan uzun ağaç …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • iç salgı — is., anat. Vücuttaki salgı bezlerinin doğrudan doğruya kana karışacak yolda çıkardıkları salgı, endokrin Birleşik Sözler iç salgı bezi iç salgı bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iç salgı bilimi — is., anat., biy. İç salgı bezlerinin gelişmelerini, işlevlerini, hastalıklarını inceleyen biyoloji ve tıp dalı, endokrinoloji …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iç salgı bezi — is., anat. Salgısı bir boşaltım kanalı yerine doğrudan doğruya kana karışan bez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bez — 1. is., biy., Ar. beyz İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ Tükürük bezleri. Pankreas bezi. Birleşik Sözler bez tüyler böbrek üstü bezi dil altı bezleri er bezi iç salgı bezi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepke — is., biy. 1) Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı, refleks 2) ruh b. Dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve hareket, salgı vb. tepkilere yol açan samimiyetsiz sinir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Castineta — 42° 25′ 24″ N 9° 17′ 59″ E / 42.4233333333, 9.29972222222 …   Wikipédia en Français

  • Sailly-sur-la-Lys — 50° 39′ 30″ N 2° 46′ 15″ E / 50.6583333333, 2.77083333333 …   Wikipédia en Français

  • Sailly-sur-la-lys — Détail Administration Pays France Région Nord Pas de Calais …   Wikipédia en Français

  • ayak teri — is., tıp 1) Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı 2) Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret, ayak kirası Hastayı iyi bulmak, aşağıda bekleyen hekimi, ayak teri verip savmak, çılgın bir arzu hâlinde birdenbire içine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»