-
81 imza sahibi
n. signatory, the undersigned, signer -
82 ipotek yapan alacak sahibi
n. mortgagee -
83 iskele sahibi
n. wharfinger -
84 işyeri sahibi
n. tradesman -
85 kadın giyim mağazası sahibi
n. modiste -
86 kart sahibi
adj. card carrying -
87 komşu arazi sahibi
n. abutter -
88 koyun sürüsü sahibi
n. squatter -
89 küçük toprak sahibi
n. yeoman -
90 küçük çiftlik sahibi
n. small holder -
91 kısa yoldan servet sahibi olmak
n. shake the pagoda treeTurkish-English dictionary > kısa yoldan servet sahibi olmak
-
92 lisans sahibi
n. license holder -
93 maaşlı makam sahibi olan
adj. beneficed -
94 malikâne sahibi
n. lord of the manor -
95 mağaza sahibi
n. shopkeeper, warehouseman -
96 mülk sahibi kadın
n. proprietress -
97 mülkiyet sahibi
n. title holder -
98 mülkten yararlanan hak sahibi
n. beneficial owner -
99 ortak mal sahibi
n. joint owner -
100 patent sahibi
n. patentee
См. также в других словарях:
Sahibi-Fetwa — (Herr der Urtheilssprüche), Benennung des Groß Mufti. Sahib Kalem, so v.w. Schreiber, Schriftsteller … Pierer's Universal-Lexikon
Sahibi Fetwa — Sahibi Fetwa, d.h. Herr der Urtheilssprüche, Titel des Großmufti … Herders Conversations-Lexikon
ev sahibi — is. Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi Salacak ta otururken ev sahibimizin bir kızı vardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayır sahibi — sf. Hayırsever Ne yapacağımı düşünürken içeriden bir hayır sahibi radyoyu açtı. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş güç sahibi — is. Bir işi, bir görevi olan kimse Bunlar dükkân, tezgâh, iş güç sahibi adamlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
keramet sahibi — sf. Keramet gösterebilen (kimse) Soylu Seyfullah Paşa, hakikaten keramet sahibi bir adamdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz sahibi — is. Bir konuda bilgisi veya yetkisi olan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller söz sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şöhret sahibi — sf. Ün kazanmış Şöhret sahibi imza, güçlük çekmezdi eserine alıcı bulmakta. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
döl döş sahibi olmak — çocuk ve torunları bulunmak Gün gelir, evlenir, döl döş sahibi olur, durulur. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
torun torba sahibi olmak — torun tosun sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi — malı mülkü yüzünden kendini üzüntüye kaptırmamak veya malı mülkü ile övünmemek gerektiğini anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük