Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

sırtını

См. также в других словарях:

  • sırtını dayamak (veya vermek) — 1) (birine) bir yere dayanmak, yaslanmak ... kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi. S. F. Abasıyanık 2) (birine) güçlü birine, bir yere güvenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırtını sıvazlamak — desteklediğini göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırtını yere getirmek — 1) (birinin) güreşte hasmı sırtüstü yere yatırarak yenmek 2) (birinin) üstün gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köpekkuyruğu — is., sp. Rakibinin sırtını yere getirmek için onu çenesinden, alnından veya gırtlağından elle çekip sırtını yere getirmeye çalışma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırt — is., anat. 1) Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm Arabacı katırın sırtına binmiş. F. R. Atay 2) anat. İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı 3) Kesici araçların kesmeyen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aynalık tahtası — is., den. Sandalların kıç taraflarında oturanın sırtını dayamasına yarayan tahta …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bunca — sf. 1) Epey, çok Bunca yıldır soluğum sırtını yakmamış da şimdi yakıyor. M. Ş. Esendal 2) zf. Bu kadar, bu denli Bunca hakkı var bende. Ben hiç boşar mıyım? E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çivilemek — i, e 1) Bir şeyi bir yere çivi ile tutturmak, mıhlamak 2) Aynı noktaya sürekli olarak bakmak Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi. A. Sayar 3) i, mec. Vurmak, öldürmek 4) e, mec. Olduğu yerde hareketsiz bırakmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çiviyukarı — is., sp. Yağlı güreşte hasmı ayaklarından yakalayıp tepesi üstü diktikten sonra sırtını yere getirerek yenme biçimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çökmek — nsz, er 1) Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak Toprak çökmek. Yol çökmek. 2) Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak Tavan çökmek. Döşeme çökmek. Ev çökmek. 3) e Çömelmek Suyun başına çöküp ellerini, yüzünü yıkamaya koyuldu. H. F. Ozansoy 4) e… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • güreş — is., sp. Belli kurallar içinde, güç kullanarak iki kişinin türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması Birleşik Sözler güreş mayosu güreş minderi serbest güreş yağlı güreş aba güreşi bilek güreşi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»